İspanya'da bir inşaat mühendisinin 1923 yılında icat ettiği gyrocopter, "maksimum kalkış kapasitesi 450 kilo ile sınırlandırılmış ultralight tipi döner kanatlı hava aracı" olarak tanımlanıyor.
Motor ve pervanenin itme gücü ile çalışan bu hava aracının Türkiye'deki ilk kullanıcılarından eczacı Hakan Çetinkaya, Edremit merkezli bir uçuş okulunun öğretmeni olarak Çeşme'deki Alaçatı bölgesinde yeni "gyro" pilotlar yetiştiriyor.
Gelişmekte olan Hava Sporları Federasyonu Gyrocopter Branş Başkanlığı görevini yürüten Çetinkaya, yaptığı açıklamada, çocukluğundan bu yana havacılık sporlarıyla ilgilendiğini, yaklaşık 5 yıl önce tanıştığı gyrocopterin kendisi için bir tutku haline geldiğini belirtti.
Yüksek kabiliyet gücüne sahip gyrocopterlerin uçak ve helikoptere göre daha uygun fiyatlı olması nedeniyle tercih edildiğini ifade eden Çetinkaya, şöyle konuştu:
"Böyle bir gyrocoptere sahip olmak için 45 bin avroyu gözden çıkarmak gerekiyor. Fiyatları 70-80 bin avroya kadar gidiyor. Başka bir maliyeti yok. Ülkemizde sportif havacılığın vergi muafiyeti var, yıllık motorlu taşıt vergisinden muaf. Teknik bakım giderleri ve benzin dışında bir şey gerektirmiyor."
Bir yılda 15 kişi "gyro" pilot oldu
İnsanların gyrocopter görünce genelde pervanesi nedeniyle helikoptere, kuyruğu nedeniyle uçağa benzettiğini vurgulayan Çetinkaya, ilk denemenin ardından bazı uçuş tutkunlarının gyro pilot olmaya karar verdiğini belirtti.
Gyrocopteri turistlerin de denediğini kaydeden Çetinkaya, şöyle devam etti:
"Hem Türkiye'de hem de dünyada çok tanınmayan bu hava aracını kullanmak isteyen 15 kişiyi Türkiye'de bir yılda yetiştirdik, sürekli yeni öğrenci geliyor. Yurt dışında eğitim alanlarla birlikte ülkemizde şu anda 20-25 pilot olduğunu, sayısının daha da artacağını düşünüyoruz."