Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye’nin ilk yerli metro aracının üretimine başlayan ATO üyesi Bozankaya’nın Sincan’daki tesislerini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Metro araçları hakkında bilgi alan Baran, “Türkiye’nin ilk yerli metro aracının Ankara’da üretilmesi ve bunu yapan firmanın ATO üyesi olması bize gurur veriyor” dedi.
Ziyareti sırasında Baran’a, ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Deryal, Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Karaoğlan, Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Ticari İşbirliği Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Musa Pireci, Başkan Yardımcısı Mehmet Kına ve Meclis Üyesi Nuh Acar eşlik etti.
ATO Başkanı Baran ve beraberindeki heyete üretim tesislerini gezdiren Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay, Tayland’ın başkenti Bangkok’a ihracatı yapılacak olan metro araçları hakkında bilgi vererek, “Bir metro aracı ilk defa Türkiye’de yapılıp yurt dışına ihraç edilmiş olacak” dedi. Tayland’daki metro aracı ihalesini Siemens ile kurdukları konsorsiyumun kazandığını, araç üretimini Bozankaya’nın üstlendiğini anlatan Günay, “Bu metro çalışması bizim için çok büyük bir know-how transferi oldu. Siemens bize ciddi anlamda teknoloji transferi sağladı. Kendi aracımızı 3 yıllık bir süreçte bitirmeyi düşünüyorduk, kazanmış olduğumuz tecrübe ile bunu çok öne almış olduk. 1-1,5 sene içerisinde kendi metro aracımızı da çıkartacağız” diye konuştu. Günay, yüzde 65 yerlilik oranı ile üretim yaptıklarını, devletin alım garantisi vermesi halinde yerlilik oranının artacağını vurguladı. “Ülke olarak her sektörde bir marka değeri yaratmamız ve ihracatla dünyaya açılmamız gerekiyor” diyen Günay, Türkiye’nin ilk yerli, yüzde yüz elektrikli otobüsünü üreten ve pek çok ülkeye ihraç eden Bozankaya’nın Ar-Ge çalışmaları ve projeleri hakkında da bilgi verdi.
BARAN: “GURUR DUYUYORUZ”
ATO Başkanı Baran da konuşmasında, ATO üyesi olan Bozankaya firmasının yüksek teknoloji üretimiyle ülke ekonomisine büyük bir katkıda bulunduğunu vurgulayarak, “Ankara’da böyle bir firmanın varlığı bize gurur veriyor. Bu kadar istihdam sağlamanız, gelişmiş ülkelere ihracat yapmanız, bizim ürünlerimizi satmanız, bunu yüzde 60-70 oranında milli yapmanız, bu ülkenin en önemli sıkıntısı olan cari açığın kapatılmasına destek vermeniz bizim için çok önemli” dedi. Daha müreffeh bir Türkiye için katma değeri yüksek üretime ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Baran, “Yerli ve milli üretim, istihdam ve ihracat demek… Dışarıya bağımlı olmayan güçlü bir ekonomi için yerli ve milli üretim diyoruz. Türkiye’nin büyümesini sürdürmesi ve işgücüne istihdam imkânı sağlayabilmesi için katma değeri yüksek alanlarda üretim ekonomisine geçmesi gerekiyor. İçinden geçmekte olduğumuz bu zor süreçte, güçlü Türkiye için yerli ve milli projelere hepimiz el birliği ile destek vermeliyiz” diye konuştu.
Baran, konuşmasında, ATO’nun her fırsatta yerli ve milli üretimin önemine değindiğini ve konuyu konferans, panel, çalıştay gibi programlarla gündemde tutmaya gayret ettiklerini söyledi. Yerli ve milli üretim konusunda kamunun da etkin rolü bulunduğunu anlatan Baran, ATO’nun kamu alımlarında yerli ve milli üretimin desteklenmesi konusuna dikkat çekmek için 6 Şubat’ta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayesinde düzenleyeceği “Teknolojik Dönüşümde Kamu Alımlarının Rolü: Yerli ve Milli Üretim” Konferansı hakkında da bilgi verdi.