Türkiye'nin ihracatını artıracak, ticaretini geliştirecek 'gümrük ve ticaret merkezleri'nin kurulması için çalışmalar devam ediyor.
Merkezlerin altyapı çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Sektörlerle ilgili çalıştay ve toplantılarımızı gerçekleştirdik, TOKİ ile anlaşmamızı yaptık, İstanbul'da biri Anadolu biri de Avrupa yakasında olmak üzere iki bölgede gümrük ve ticaret merkezleri kuruluyor. Bu, özellikle transit ticarette bir başka ülkeden gelen ve bir başka ülkeye satılacak ürünlerin gümrük işlemlerinden istisna olarak, o bölgede depolanarak tekrar yurt dışına deport edilmesi, eğer millileştirilecekse de yurt içine girerken işlemlerin basitleştirilerek hızlandırılması esasına dayanan bir sistem. Bankacılığıyla, depolarıyla, lojistik sektörüyle, gümrüğüyle komple bir kampüs şeklinde oluşturulan bir proje. Bu özel sektörün desteğiyle hükümetimizin bu anlamdaki öncü çalışmalarıyla, girişimleriyle, Türkiye'nin ticaretini ve dış ticaretini farklı bir noktaya taşıyacak bir sistem. İnşallah önümüzdeki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile beraber hızlanarak devam edip, hayata geçecek" bilgisini paylaştı.
Merkezde, gümrük işlemlerinin hızlandırılmasının yanında, yatırım çeken, dış ticareti daha verimli ve karlı hale getiren bir sistemin kurgulandığını anlatan Tüfenkci, merkezde yatırımcılar için cazip koşulların oluşturulacağını, vergi ve gümrük avantajlarının yanı sıra sağlıklı depolama imkanı sağlanacağını, lojistik maliyetlerinin de düşeceğini kaydetti.
Hal Kayıt Sistemi'nin e-devlet entegrasyonu tamamlandı
Tüfenkci, Türkiye'deki sebze ve meyve ticaretine ilişkin güncel veri tabanının oluşturulması, sebze ve meyve ticaretinin elektronik ortamda takip edilebilmesinin sağlanması amacıyla kurulan Hal Kayıt Sistemi'nin e-devlet ile entegrasyonunun sağlandığını bildirdi.
Sistemin özellikle sebze ve meyve ticaretinde kayıt dışılığı önlemek, üreticilerin ve tüketicilerin ürünleri izleyebilmeleri açısından önemli bir sistem olduğunu anımsatan Tüfenkci, "Hal Kayıt Sistemi'ni e-devlet üzerinden entegre ederek, vatandaşlarımızın daha kolay erişmesine imkan tanıdık. Özellik perakende sebze ve meyve ticareti yapanların fiyatlama noktasında hem ürünün nerede üretildiği, kaç liraya toptan çıkışının olduğunu, perakende de kaç liraya satıldığını görebileceği, izleyebileceği bir sistem. Bu sistemin daha geniş kesimler tarafından daha sağlıklı bir şekilde kullanımının önünü açmış olduk" diye konuştu.
Tüfenkci, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody's ve Fitch'in Türkiye ile ilgili yaptığı negatif açıklamalara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye'yi terörle, dış politikasındaki dik duruşu karşısında diplomatik anlamda sıkıştıramayanlar, finansal araçlarla ekonomi üzerinden devletimizi ve milletimizi sıkıştırmaya çalışıyorlar" diyen Tüfenkci, şunları kaydetti:
"Terörle, 15 Temmuz darbe girişimiyle amaçlarına ulaşamadılar. Hatırlayın, darbe girişiminden sonra Türkiye ekonomisi üzerinde deyim yerindeyse ekonomik terör estirmeye çalıştılar. Bununla ilintili olarak çeşitli kredi derecelendirme kuruluşlarını da devreye sokarak özellikle Türk ekonomisinin kötüye gittiğine dair bir algı ve kredibilitesini düşürme noktasında girişimler yaptılar. Biz şunu görmüştük, bunlar 24 Haziran'a doğru pik yapacaktı. Çünkü 24 Haziran seçimleri Türkiye için çok önemli. Dün, evvelsi gün atılan adımlar da bu yönde. Fitch'in bankalara yönelik 'incelemeye alacağız, ekonomiyi izlemeye aldık, durağandı, negatifti, bilmem neydi.' Kimsenin böyle bir talebi, beklentisi yok. Makro ve mikro ekonomik göstergelerin de hiçbirisi bunu doğrulamıyor."
"Avrupa'daki bankalardan çok daha sağlam"
Tüfenkci, Türkiye'deki bankacılık sisteminin gayet iyi olduğunu vurgulayarak, "Türk bankacılık sisteminin mali yapısı ben iddia ediyorum Avrupa'daki bankalardan çok daha sağlam. Neymiş, karlılık oranları düşüyor da onu bahane ediyorlar. Yani diyor ki faizleri yükselt, döviz üzerinden yükselsin ve Türk halkı bedel ödesin istiyorlar. Ben inanıyorum ki 24 Haziran'da Türk milleti sandıkta onlara gereken cevabı verecek. Bir oyla verecek ve bir daha o tip derecelendirme kuruluşları veya Türk ekonomisi üzerinde oyun oynamaya çalışanlar hayal kırıklığına uğrayacak." şeklinde konuştu.