İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı’na bağlı Avrupa Yakası Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Taksim Gezi Parkı’nda ‘doku bozulması mantarı’ (ceratocystis platani) hastalığı nedeniyle kuruyan çınar ağaçlarını, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün 07.07.2017 tarih ve 5567 sayılı kararı gereği kaldıracak. İBB, İstanbul’un buluşma noktalarından Gezi Parkı’nda kuruyan ağaçlar yerine farklı türde yeni ağaçlar dikecek.
İlgili kurulun “Taksim Gezi Parkı Ağaç Rölevesi ve Analiz Raporu’nda ‘çıkarılması gereken veya çıkarılması uygun olan’ şeklinde tanımlanan ağaçlardan, kuru oldukları tespit edilen kuru ağaçların yerlerinden çıkarılabileceğine ancak yerlerine uygun nitelikte yeni ağaçların dikilmesine” kararı gereği 77 adet kurumuş ağacın uzaklaştırılmasına karar verildi. Söz konusu ağaçlardan bazıları hava koşulları sonucu yıkıldı ve şu tarihlerde kaldırıldı:
27.07.2017 tarihinde meydana gelen fırtınada 29 adet.
29-30 Aralık 2019 tarihlerinde meydana gelen fırtınada 6 adet.
6-8 Ocak 2020 tarihlerinde meydana gelen fırtınada 3 adet.
Kaldırılmasına karar verilen geriye kalan 39 adet kuru ağaç, Avrupa Yakası Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce kaldırılarak, yerlerine uygun boyutta (Ø30-35 cm) Dişbudak, Sığla, Çitlembik, Mabet ve Ihlamur ağaçları dikilecek.
“GEZİ PARKI ÖZEL İLGİYİ HAK EDİYOR”
İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin, çalışmayla ilgili bilgilendirmede bulundu. Gezi Parkı’nın öneminde değinen Seçkin, şunları dedi: “Gezi Parkı, hem Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çarpıcı anılarına tanıklık eden hem de 1940’lı yıllardan itibaren içinde bulunduğu bölgede yer alan yeşil alan dokusunun başlangıcıdır. Park, aynı zamanda İstanbullu hemşerilerimizin yaşantısına eşlik eden önemli bir kentsel mekanımız. Gerek taşıdığı anlam, gerek kentsel doku içerisinde üstlendiği nefes alma noktası özelliğiyle, Gezi Parkı ilgiyi fazlasıyla hak ediyor.”
“HASTALIK TÜM DÜNYA İÇİN TEHDİT”
Gezi Parkı’nda kuruyan çınar ağaçlarının sadece İstanbul’da değil, tüm dünyada tehdit altında olduğunun altını çizen Seçkin, hastalıkla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Hastalık İstanbul’umuzun başka bölgelerindeki çınar ağaçlarında da mevcut. Şu an için bilinen tek yöntem, hastalık tespit edilenlerin hızlıca alandan uzaklaştırılması. Geç kalındıkça hastalığın etki alanı büyüyor ve bölgedeki tüm çınarları etkiliyor.”
“KURUYAN AĞAÇLAR GÜVENLİK RİSKİ TAŞIYOR”
Seçkin, parkta hastalık taşıyan ağaçların tespitinin yaklaşık üç yıl önceye dayandığını anımsatarak şu bilgileri verdi: “2017 yılında İstanbul II numaralı Koruma Kurulu’na incelenmesi üzere, bilimsel raporlarla başvuruda bulunuldu. Yapılan inceleme sonucu, kuru ağaçların yerinden çıkarılmasının canlı sağlığı ile kent ekosistemi açısından gerekli olduğu, yerlerine uygun nitelikte yeni ağaçların dikilmesine karar verildi. Yine son fırtınalarda bu ağaçlardan 9’u devrildi ve kent yaşantısı için tehlike arz eder bir duruma geldi. Bu nedenle ekiplerimiz, geride kalan ve kamu sağlığını tehdit eden kuru ağaçları kaldıracak. Aynı gün yerlerine yeni ağaçları dikecekler.”
.jpg)
