Tasarruf oranlarının ve mevduat büyüme oranının düşük olduğu Türkiye'de özellikle sene başından itibaren Kredi Garanti Fonu'nun da desteğiyle kredi/mevduat oranı TL kredilerde yüzde 147 seviyelerine çıkarken, toplamda ise yüzde 120'nin üzerinde bulunuyor. Bu durum da bankaları yeni kaynak arayışına yöneltiyor.
Garanti Bankası Genel Müdür Vekili Gökhan Erün, yurtdışı borçlanma yapısını farklılaştırmak istediklerini ve ağırlığı alternatif ürünlere vereceklerini söyleyerek, "Farklı ürünleri seviyoruz. Geçen yıl toplamda 12 milyar dolarlık yurtdışı borçlanmamız var, 2017 bu seviyenin üzerinde kapatacağımız bir yıl olur" dedi.
Erün, yurtdışı borçlanmada sendikasyon, seküritizasyon ve eurobond ihraçlarının başta geldiğini belirterek, bunları çevireceklerini ve ayrıca yeni bir ürün olarak covered bond'u da tercih edeceklerini söyledi.
Erün, bu yıl içinde ihracına çıkmayı planladıkları euro cinsi covered bond'un benchmark (gösterge ihraç) tutarında olabileceğini ifade etti.
Piyasada gösterge tutar 500 milyon euro civarına denk geliyor.
'Türkiye'nin dışında çok alternatif yok'
Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke notunu kaybettiğine dikkat çeken Erün, maliyetlerin daha da düşmesini umut ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Dünya getiri peşinde ve Türkiye'den başka da gidecek çok alternatif yok. Türkiye'yi zaten biliyorlar... Borçlanma konusu daha devam eder. Değişik ürünler çıkabilir."
Garanti Bankası 2017'de üç yıl aradan sonra 500 milyon euroluk 6 yıl vadeli eurobond ihracı ve 750 milyon dolar tutarında tier 2 sermaye benzeri kredi ihracı gerçekleştirdi.
Garanti Bankası'nın yabancı para kredi talebinin ve ihtiyacın olmaması nedeniyle son üç yıldır sermaye piyasalarında olmadığını söyleyen Erün, "Sendikasyonları zaten yüzde 100 çeviriyoruz. Ancak gelişmekte olan piyasalara böyle bir talep olduğunda fırsatı değerlendirmek gerekiyor. Aynı zamanda bu şekilde döviz hassasiyetimizi de azaltıyoruz" dedi.
'Banka senedi yeni bir fonlama aracı olacak'
Erün ayrıca, son dönemde gündeme gelen banka senedi ürününün de yeni bir fonlama aracı olacağına dikkat çekerek, "Bankalar bilançodaki döviz kredilerini seküritize edecekler. Muhtemelen uzun vadeli proje kredileri olacaktır. Burada önemli olan alıcının kim olacağı ve volatilitenin azaltılması için piyasanın derinliğinin sağlanması" diye konuştu.
Garanti Bankası'nın kredi/mevduat oranının TL'de yüzde 140'ların üzerinde olduğuna işaret eden Erün, "Türkiye'nin tasarruf oranı ve mevduat kapasitesi belli. KGF ile krediler çok hızlı büyüdü ve çok da iyi oldu... Kredilerin mevduattan daha hızlı büyümeye devam ettiği bir ortamda, bir noktada bunları neyle fonlayacağız diye bakıyoruz. Tabii ki yabancı kaynakla fonlarız, ancak yatırımcılarımız da bize kredi/mevduat oranı gibi belli risk rasyoları ile bakıyorlar. Dolayısıyla banka senedi de bizim işimize çok yarayacak" dedi.
'TL varlıklara talep var'
Türkiye'nin temel makro göstergelerinin sağlam olduğunu kaydeden Erün, dolar/TL'nin mevcut seviyelerinden yukarı gitmesinin zor olduğunu belirterek "Yukarı yön ancak risklerin (Fed'den sürpriz karar, petrolde olası sıçrama, jeopolitik konular) devreye girmesiyle olabilir. Ancak bu seviyelerin aşağısı da mümkün. Çünkü TL'ye ve TL varlıklara talep var" dedi.
Dolar/TL'nin tarihi zirve olan 3.9417'ye kadar yükseldiği 11 Ocak'tan bu yana TL dolar karşısında yüzde 10'un üzerinde değer kazandı. Kur 3.52 civarında seyrediyor.
Erün, TCMB'nin sıkı para politikasına devam edeceğini ve enflasyona göre karar alacağını belirterek, "TCMB'nin duruşu belli, araçlar da bitmez ve gerektiğinde aksiyon alır... Bizim beklentimiz de enflasyonda net olarak en kötünün geride kaldığı ve yılsonunda tek hanede olacağı yönünde" diye konuştu.