BBC Türkçe'de yer alan habera göre Reuters haber ajansına konuşan bir cumhurbaşkanlığı kaynağı, olağanüstü hal ilanının toplantıda ele alınmadığını söyledi. Aynı kaynak toplantı sırasında bir daha bu tarz eylemlerin düzenlenmesi halinde hangi güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğinin konuşulduğunu ifade etti.
Benzin fiyatlarına yapılan vergi zammını ve pahalı yaşam koşullarını protesto etmek için düzenlenen Sarı Yelekliler eylemleri sırasında Cumartesi günü arabalar yakılmış ve heykeller yıkılmıştı. Daha önce hükümet sözcüsü Benjamin Griveaux, Pazar günü düzenlenecek güvenlik zirvesinde olağanüstü hal ilanının da konuşulacağını söylemişti.
Griveaux, Europe 1 radyo kanalına yaptığı açıklamada bu tarz eylemlerin tekrarlanmaması için gerekli önlemleri almaları gerektiğini söylerken barışçıl eylemcileri ise müzakere masasına davet etmişti. Paris'te düzenlenen gösterilerle ilgili Arjantin'in başkenti Buenos Aires'teki G20 zirvesi kapsamında Cumartesi günü bir açıklama yapan Macron, ortaya çıkan sahnelerin kaosu andırdığını dile getirmişti.
Macron, "Bugün Paris'te olanlar meşru bir öfkenin barışçıl bir ifadesi değil. Bu şiddetli eylemleri yapan suçlular değişim istemiyor, ilerleme aramıyor, kaos istiyorlar" ifadesinde bulundu. Fransa, 2015 yılında Paris'i etkisi altına alan saldırıların ardından OHAL ilan etmiş, altı defa uzattığı OHAL'i iki yıl sonra kaldırmıştı. Başbakan Edouard Philippe, Polonya'daki iklim zirvesi için gerçekleştireceği yolculuğu iptal etti.
412 kişiye gözaltı
Cumartesi gün boyunca, bazıları metal sopa ve balta taşıyan maskeli eylemcilerin araçları ateşe verdiği ve bazı binaları meşaleyle yaktıkları görüldü. Kentin turistik merkezlerinden Champs-Elysées'te eylemcileri dağıtmak isteyen polis, göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı.
17 Kasım'da başlayan, benzin vergilerine getirilen zammı ve pahalı yaşam koşullarını protesto etmek amacıyla düzenlenen eylemler, hafta sonu Paris'in merkezinde göstericiler ve polisin çatışmasına varacak seviyeye ulaştı. Paris'teki eylemlere 75 bin kişinin katıldığı düşünülüyor.
Protestocuların giydikleri sarı yeleklerle anılan eylemler kapsamında toplamda en az 23'ü güvenlik görevlisi olmak üzere 263 kişi yaralandı ve 412 kişi gözaltına alındı. Toplamda üç kişinin ise eylemler ile ilişkili olarak gerçekleşen kazalar kapsamında hayatını kaybettiği düşünülüyor.
Hükümet yetkilileri ise Cumartesi günü düzenlenen eylemlere 'aşırı sol ve sağdan çapulcuların' katıldığını öne sürüyor. İçişleri Bakanı Christophe Castaner, Cumartesi geç saatlerde yaptığı bir açıklamada, güvenlik güçlerinin şiddeti önlemek için her türlü önlemi aldığını ancak 'aşırı vahşi, organize ve kararlı gruplarla' karşılaştıklarını söyledi.
Ancak Castaner, hükümetinin petrole bağımlılığı azaltmak için uygulamaya koyduğu planların iletişimini yapmak konusunda başarısız kaldığını söyledi. BFM televizyon kanalına konuşan eylemciler ise şiddeti yetkililerin körüklediğini belirtiyor.
Protestocular her araçta bulunması zorunlu olan sarı yelekleri giydikleri için Sarı Yelekliler olarak adlandırılıyor. Haftalardır devam eden protestolar Fransa'nın küresel ısınma ile mücadele etmek adına benzine ek vergiler getirmesine karşı başlasa da zamanla hükümetin diğer politikalarından ve hayat pahalılığından şikayet eden insanların da katılımıyla genişledi.
Sarı Yelekliler'i herhangi bir siyasi parti veya sendika örgütlemiyor, bu nedenle hükümet de protestocularla müzakere etmekte zorlanıyor. Cuma günü Başbakan Edouard Philippe ile protestocular arasında bir görüşme planlanmış, fakat görüşmeye yalnızca iki protestocu katılmış, katılımcılardan biri de "Görüşmenin canlı yayınlanması talebimiz kabul edilmedi" diyerek toplantıyı henüz başında terk etmişti.
