Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in Gelişmekte Olan Avrupa Reytingleri Başkanı Paul Gamble, Türkiye'nin büyümesini benzer seviyedeki diğer ülkeler ile kıyasladıklarında görece güçlü olduğunu gördüklerini ifade etti.
Türkiye'nin ikinci çeyrek verilerinin çok iyi geldiğini, bu rakamların ilk çeyrekte iyi olan büyüme verilerini takip ettiğini belirten Gamble, Türkiye'de hükümetin uygulamaya koyduğu tedbirlerin ekonomi için faydalı olduğunu gördüklerini söyledi.
"Bu tedbirlere bazı unsurlar mali teşvik şeklinde, Kredi Garanti Fonu yoluyla oldu. Türkiye'de 3'üncü çeyrek büyümesinin de güçlü olmasını bekliyoruz" diyen Gamble, "Türkiye, dış koşullardaki iyileşmeden yararlanıyor. Euro Bölgesi'nin net bir şekilde büyümesini artırdığını görüyoruz. Bu nedenle 3'üncü çeyrek büyümesi güçlü olacak. Fakat aslında 3'üncü çeyrekten sonrasına bakıyoruz. Çünkü uygulanan teşviklerin birçoğu zamanla sınırlı. Yılın sonuna doğru teşviklerin gevşemeye başladığını görebiliriz" şeklinde konuştu.
Gelecek yıldan itibaren ekonomide bir miktar yavaşlamanın görülmesinin beklendiğini kaydeden Gamble, "Türkiye'nin büyümesini benzer seviyede değerlendirdiğimiz diğer ülkeler ile kıyasladığımızda, büyümenin görece güçlü olduğunu görüyoruz. Beklentimiz, bu yılın sonunda ekonominin yüzde 4,7, gelecek yıl ise yüzde 4,1 seviyesinde büyüme kaydetmesi." dedi.
Gamble, son dönemde birçok uluslararası finans kuruluşunun Türkiye'nin büyüme tahminlerini artırmasına ilişkin olarak da, "Haziran ayında Türkiye'ye ilişkin büyüme öngörümüzü kapsamlı bir şekilde artırdık. Türkiye'ye ilişkin bu yıl için büyüme tahminimizi yüzde 2,4'ten yüzde 4,7'ye çıkardık. Veriler beklediğimizden daha güçlü geldi. Önümüzdeki haftalarda kilit önemdeki küresel tahminlerimizi yeniden değerlendireceğiz. Güçlü performansının ışığında Türkiye'ye de bakacağız" ifadelerini kullandı.
"Yatırımcıların algısı Türkiye'ye yöneldi"
Gamble, Türkiye'nin büyüme performansını değerlendirirken, şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye'nin büyüme açısından direnç gösterdiği görülüyor. Dışsal pozisyon açısından ise kur üzerinde darbe girişiminin ardından ve geçen yılın son çeyreğinde baskı gördük. Küresel yatırım algısında değişim gözlemledik. Buna karşılık olarak Merkez Bankası parasal sıkılaştırma yoluna gitti. İnsanlar makroekonomik ve politik ortam açısından daha rahat hissetmeye başladı. Bütün bunların yanı sıra yatırımcıların algısı Türkiye'ye yöneldi. Türkiye net bir şekilde direnç gösterdi."
Küresel finansman koşullarının değişmesi, küresel faiz oranlarının artması halinde Türkiye'nin dışsal hassasiyetlerinin bir kez daha test edilebileceğini belirten Gamble, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacının yüksek olduğunu vurguladı.
Gelecek döneme ilişkin risklerin daha çok dışsal hassasiyetlere ilişkin olduğunu ifade eden Gamble, "Diğer risk ve fırsat, Euro Bölgesi'nin hızla büyümesi ve toparlanması... Son dönemde sürekli olarak Euro Bölgesi'nin büyüme tahminlerini yükselttik. Avrupa açık şekilde Türkiye'nin temel ticaret ortağı ve yatırımcısı... Şu andaki politik karmaşanın Türkiye ve AB arasında çatlağa yol açması risk oluşturabilir" diye açıklamalarda bulundu.
"Enflasyon gelecek yılın sonunda yüzde 8'in altına inebilir"
Türkiye'de enflasyonun gelişen ekonomiler ve kendi reyting grubundaki diğer ülkeler ile kıyaslandığında yüksek olduğunu dile getiren Gamble, "Şu anda hem manşet hem çekirdek enflasyon çift hanelerde. Bunun büyük ölçüde para birimindeki değer kaybının yansıması olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de enflasyonun bu yılın sonundan itibaren düşeceğini düşünüyoruz. Kur seviyesinde daha istikrarlı bir görünüm farzediyoruz. Enflasyon gelecek yılın sonunda yüzde 8'in altına inebilir" yorumunu yaptı.
Cari açık cephesinde bir miktar bozulma görüldüğünü, bunun ağırlıklı olarak emtia fiyatlarındaki değişimden kaynaklandığını ifade eden Gamble, Türkiye'de cari açığın 2016'daki yüzde 3,8 seviyesinden bu yılın sonunda yüzde 4,4 seviyesine doğru artmasının beklendiğini kaydetti.
Gamble, "Fakat bu önemli bir artış değil. Türk ihracatçılarının direnç gösterdiğini düşünüyoruz. Türkiye'deki ihracatçılar piyasa koşullarına uyum sağladı. Diğer destekleyici bir unsur da yeniden artış gösteren turizm sektörü." dedi.
Türkiye'nin yatırım yapılabilir not ile yeniden değerlendirilme olasılığına da değinen Gamble, şunları kaydetti:
"Yatırım yapılabilir not için zaman çerçevesi önemli. Yakın zamanda, ortalama bir ülkenin yatırım yapılabilir notu kaybettikten sonra ne kadar zamanda yeniden kazandığına baktık. Bu yaklaşık 6 yılın biraz altında. Tabii bunun daha hızlı olduğu zamanlar da oldu. Örneğin, Macaristan yatırım yapılabilir notunu 4 yılda geri kazandı. En hızlı olan ise 2 yıl ile İzlanda'ydı. Şu anda Türkiye'yi durağan görünüm ile değerlendiriyoruz. Bu da notun önümüzdeki 2 yıl boyunca aşağı ya da yukarı yönlü hareket olasılığının yüzde 50'nin altında olduğu anlamına geliyor."