Fitch Ratings'ten yapılan açıklamada, Türk bankacılık sisteminin 2017 görünümünün durağandan negatife çevrildiğini belirterek, “Politik istikrara ve faaliyet ortamına ilişkin yükselen risklerin bankaların kredi temellerine baskı uygulamasını, para birimi ve faiz volatilitesini daha da artırmasını öngörüyoruz. Yüksek hacimli kısa vadeli yabancı para birimi cinsinden toplu finansman, bankaları yeniden finansman konusunda risklere maruz bırakıyor, yatırımcı algısını ülke risklerine çeviriyor.” ifadelerine yer verildi.
Fitch açıklamasında temmuz ayındaki darbe girişiminin oluşturduğu politik belirsizliğin Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik performansını ve bankaların varlık kalitesini zayıflatabileceğini öne sürdü.
Açıklamada, “Yabancı para biriminden borçlanma toplam borcun üçte birini oluşturuyor. Bu durum Türk lirası 2013 yılından bu yana sert şekilde düştüğü ve daha da düşebileceği için risk oluşturuyor. Portföyün çeyreğini oluşturan kobi kredileri dikkate değer seviyede. Özellikle büyümedeki yavaşlamaya karşı hassas. Problemler, turizm gibi güvenlik koşulları şartları nedeniyle bozulan turizm sektörü ya da düşük enerji fiyatları ve zayıf Türk lirası nedeniyle baskı altında olan enerji sektörü gibi görece küçük sektörlerden kaynaklanabilir.” denildi.
"Türk bankaları yüksek seviyede kısa vadeli dış finansmana bağımlı"
Türk bankacılık sisteminde takipteki kredi oranının bu yılın eylül ayının sonundaki yüzde 3,3 seviyesinden ılımlı bir şekilde 2017 yılının sonunda yüzde 4’e yükselmesinin beklendiği kaydedildi.
“Türkiye ekonomisi halen büyüyor. Türk bankaları yüksek seviyede kısa vadeli dış finansmana bağımlı" yorumunun yapıldığı açıklamada şunlara vurgu yapıldı:
" Risk uzun süredir devam ediyor ve temmuz ayındaki darbe girişiminin ardından finansman direnç gösterdi. Buna rağmen 2017 yılında finansman maliyeti yatırımcı ve Türkiye’nin risk algısına bağlı artabilir. Piyasa baskısını devam etmesi likiditeler ve genel olarak ülkenin dış finansmanı üzerinde baskı oluşturabilecekse de Fitch tarafından değerlendirilen bankaların bir yıla kadar döviz cinsinden borçlarını ödeyebilecek yeterli miktarda döviz likiditesine sahip olduğuna inanıyoruz.”