Fintech ekosisteminin, geleceğin ödeme dünyasında daha da büyük değişimler yaratacağı öngörülürken, dünya çapında Fintech şirketlerinin yaklaşık 31 milyar dolar’dan fazla yatırım aldığı kaydediliyor. KPMG tarafından açıklanan rapora göre 2017 yılında Fintech pazarı, son üç yılda aldığı 122 milyar dolar değerindeki yatırımla rekora imza attı.
Fintech sektörü 2007-2008 küresel krizi ile yükselişe geçti. 2010 yılından itibaren de Fintech şirketlerinin teknoloji ve yazılım gibi konularda farklı firmalarla iş birliği yapabileceğinin anlaşılmasıyla da sektörde yepyeni bir dönem başladı. Bu dönemde Fintech girişimlerine yatırım yapan bankalar; 2015-2016 yıllarında bulut bilişim, yapay zeka ve API gibi geliştirilen yeni teknoloji ve çözümleri sistemlerine entegre etti. Böylece kullanıcılara sunulan hizmetlerin çeşitliliği artarken Finctech pazarı da yükselişini sürdürdü.
Günümüzde bu iş birliktelikleri bankaların kendi kaynaklarını kullanmadan müşterilerine daha uygun maliyetlerle yeni nesil hizmetler sunmasını ve verimliliği arttırmasını sağlarken, girişimlere de teknolojilerini daha geniş kitlelere ulaştırma ve kazanç elde etme imkanı sunuyor. İş birliktelikleriyle sağlanan faydaları sayısal olarak incelediğimizde elde edilen verimlilik ve kazançların yüzde 46’sının API’ler, yüzde 43’ünün mobil uygulamalar, yüzde 38’inin ise veri analizi alanlarından geldiği görülüyor.
Bu iş birlikteliklerini ortaya çıkaran en önemli ihtiyacın, finans teknolojileri alanında yaşanan yeniliklerle beraber, kurumlar ve tüketicilerin finansal işlemlere anında erişebilme isteğinin giderek artıyor olması diyebiliriz. Bu türden banka ve girişim iş birliklerinin artması hem online bankacılık hem de Fintech'in yükselişi açısından oldukça değerli.