Fethulahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk denizcilik sektörünün kurumsal kimliği olan kuruluşları ele geçirmek için 2010 yılından itibaren çalışmalar yaptığı ortaya çıktı. Bunlardan en ilginci ise 2011 yılında yapılan Türk Loydu 52. Olağan Genel Kurulu'nda gerçekleşti.
Hafızamızı şöyle bir yokladığımız zaman 29 Nisan 2011 tarihinde yapılan Türk Loydu 52. Olağan Genel Kurulu'nun da yapılan manevraların FETÖ'nün ilk ayak sesleri olduğunu görebiliriz.
29 Nisan 2011 taraihinde yapılan Türk Loydu 52. Olağan Genel Kurulu'nda TMMOB Gemi Mühendisleri Odası tarafından Türk Loydu Yönetim Kuruluna aday gösterilen 5 Asil, 5 Yedek üye arasında, seçimlere dakikalar kala Mustafa Karakuş, Sevilay Can, Halil Özer ve Durkaya Avcı istifa ettirerek operasyon yapan FETÖ yapılanması, Prof. Dr. Tamer Yılmaz Başkanlığı'nda, Mesut Güner, Nuri Uygur, Süleyman Genç ve Şaban Tolga Cihangiroğlu'nun Türk Loydu Yönetimine girmesini sağladığı ortaya çıktı.
Osman Kolay'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üslendiği Gemi Mühendisleri Odası, Türk Loydu 52. Genel Kurulu'nda yaptığı Paralel manevrasına, Türk Loydu Genel Kurulu'nda Divan Başkanlığını üslenen Ali Eser tepki göstererek, "4 üyenin istifa ettirilmesinin Türk Loydu geleneklerine uymuyor" çıkışını yaptı. Ancak bu çıkış, Paralel Operasyonun önüne geçemedi.
Daha sonra kürsüye gelen İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, söz alarak Gemi Mühendisleri Odası tarafından belirtilen 10 isimden 4'ünün, seçime dakikalar kala istifa etmesinin doğru bir tavır olmadığını söyleyerek "Türk Loydu Yönetimi için sizin belirlediğiniz isimleri biz seçelim, ama Türk Loydu Genel Kurulu'na zarar verecek bir davranışta bulunmayalım. Lütfen istifa dilekçesi veren üyelerin dilekçelerini geri çekmesini istiyorum" dedi.
Metin Kalkavan'ın konuşmasına tepki gösteren Ulaştırma Bakanlığı Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş "Ben Gemi Mühendisi Odası'nın bir üyesi olarak konuşuyorum. Türk Loydu Vakıf senedinde Gemi Mühendisleri Odası tarafından 10 isim belirler diye bir madde var. Bunun 5 tanesi asil üye olarak belirlenir. Deniz Ticaret Odası ise Türk Loydu Yönetimine 1 asil 1 yedek üye belirlemesi lazım. Ancak siz bunu yapmıyorsunuz, ama bize dayatma uyguluyorsunuz. Bunu kabul edemeyiz" diyerek, Bakanlık adına kendisinin baskı uygulaması, gözlerden kaçmadı.
Yaşar Duran Aytaş'ın sözleri üzerine söz alan İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, "Türk Loydu Vakıf senedi öyle belirtiyorsa, tabi ki onu uygulamalıyız. Ama 52. Genel Kurulu'nu yapan Türk Loydu'nun Genel Kurulu, mahkeme gölgesinde geçmektedir. Türk Loydu'nun ilk toplantısında yüzü asık üyelerin olmaması gerekir. Halim Mete, Bir Celal Çiçek yönetimde yapılan yanlışlıklara müdahale edecektir. Bunu biliniz" derken, bir manevranın hissini taşıyordu.
Daha sonra kürsüye gelen Türk Loydu kurucularından Teoman Özalp, Genel Kurul'daki gelişmelerin kendisini üzdüğünü belirterek şunları söyledi; "Bugün Türk Loydu 52. Genel Kurulu'nu yapıyor. Bu Genel Kurullardan en az 40'ına katıldım. Bu 52 Genel kuruldan hiç birinde gerçekleşmeyen olaylar bu Genel Kurulda oluyor. Lütfen bir araya gelip anlaşın ve Türk Loydu'nun Genel Kurulu'na zarar vermeyin. 17 yıl yönetim kurulu başkanlığını yaptım. Ama böyle bir şey ile karşılaşmadım. Darbe yapmadık, şimdi de istiyorum ki Türk Loydu'nda darbe yapılmasın " diyerek sözlerini tamamladı.
Ancak, İstanbul Sanayi Odası adına Türk Loydu Yönetim Kurulu'na seçilen Celal Çiçek kürsüye gelerek, tartışmaların yersiz olduğunu belirterek, Gemi Mühendisleri Odası tarafından belirtilen 10 isimden 4'ünün seçimler öncesi istifa etmesinin yanlış bir şey olmadığını söyledi. Osman Kolay'ın Paralel manevrasına bilerek veya bilmeyerek yorum yapan Celal Çiçek sözlerine şöyle devam etti; "Şu anda 6 isimden hangisi yabancı klas kuruluşunda çalışıyor. Bildiğiniz bir şey varsa lütfen açıklayın. Sayın Kalkavan Yönetim Kurulunda yanlışlıkları gördüğümüz zaman yüzümüzün asılacağını söyledi. Hayır yüzümüz asılmaz. Böyle bir yanlışlığı sezdiğim zaman, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne kadar çıkar, yanlışlığı yapanın yanına bırakmam. Türk Loydu'nda bir darbe mi gerçekleşiyor? Onu öğrenmek istiyorum. Varsa bir yanlışlık şimdiden açıklayın" dedi.
O gün yapılan Türk Loydu 52. Olağan Genel Kurulu'nda Teoman Özalp ve Celal Çiçek'in Türk Loydu'nda DARBE sözleri, DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE (!) yapılan seçimle yerine getirilmişti.
TÜRK LOYDU ADAY BELİRLEME SEÇİMLERİNDE DÜĞMEYE BASILDI
Türk Loydu'nda kurulan kumpasın ilk ayağı 28 Mart 2011 tarihinde yapılan Gemi Mühendisleri Odası'nda yapılan Türk Loydu Yönetim Kurulu aday belirleme seçimlerinde gerçekleşti. GMO seçimlerinde yabancı klas kuruluşlarında çalışan ve temsilci olan Osman Kolay, İhsan Elal, İhsan Altun ve Hüsnü Çalışkan mevzuata ve mesleki etik ilkelere aykırı olarak itirazlara rağmen seçimlerde oy kullandı.
Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun görevi çerçevesinde, Seçici kurulu belirleme sorumluluğu olmasına rağmen, dönemin GMO Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kolay, Genel Sekreter İhsan Elal ve Yönetim Kurulu üyesi İhsan Altun fiilen seçici kurulda yer aldı.
Yönetmeliklere ve Türk Loydu tüzüğüne aykırı olmasına rağmen yabancı klas kuruluşlarında çalışan ve temsilci olan isimlerin Türk Loydu Seçici kurulda olması GMO Onur Kurulu tarafından müdahale etmesi gerekiyordu. Ancak dönemin GMO Başkanı Osman Kolay, GMO Onur kuruluna yapılan başvuruları engelleyerek GMO Onur kurulu çalıştırmamıştı.
FETÖ'NÜN TÜRK LOYDU DARBESİ ÇÖKTÜ
Bu gelişmeler üzerine Gemi Mühendisi Şebnem Helvacıoğlu, Muzaffer Erdal Kılıç, Mustafa İnsel ve Binnur O'Connor Türk Loydu Yönetim Kurulu için yapılan ön seçimin 'hileli' olduğu gerekçesiyle İstanbul 1. İdare Mahkemesi 2012/1967 numarası ile dava açtı.
Danıştay 8. Dairesi, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin iptal kararını onamak suretiyle, 28 Mart 2011 tarihinde Türk Loydu Yönetim Kurulu için yapılan ön seçimin 'hileli' olduğunu tescil etti. Bu kararla FETÖ Paralel Devlet Yapılanmasının Türk Loydu kumpasının ilk ayağı hukuken çökmüş oldu.
TMMOB Gemi Mühendisleri Odası’nda 28 Mart 2011’de yapılan Türk Loydu Yönetim Kurulu aday belirleme seçimlerinde PARALEL YAPI’NIN Denizcilik Müsteşarlığı’ndaki uzantılarının idare mahkemesinin 19 Kasım 2012 tarih ve 2012 /1967 sayılı kararıyla HİLE olarak tespit edilmiş ve Hileli ön seçim iptal edilmişti.
O günlerde Deniz Haber Ajansı, Türk Loydu seçimlerini HİLELİ ÇALIM başlıklarıyla haberleştirirken, Türk Loydu kurucularından Prof. Dr. Teoman Özalp’ın "Türk Loydu’na darbe yapılıyor" açıklaması Deniz Haber Ajansı'nda manşete taşındı. Türk Loydu'na yapılan Paralel Darbe, Danıştay 8. Dairesi’nin onama kararıyla da tescil edilmiş oldu.
Hile yoluyla Türk Loydu yönetimine getirilen Tamer Yılmaz, Mesut Güner, Süleyman Genç, Nuri Uygur ve Şaban Tolga Cihangiroğlu’ndan oluşan ekip, ilk iş olarak Türk Loydu’nun büyük ve önemli başarılara imza atmış üst yönetiminin görevden alarak yerlerine yaptıkları atamalarla "paralel yapı"yı oluşturdu.
Ardından bununla da yetinmeyerek "eski hesapları inceletmek" bahanesi ile Ernst & Young adlı bir yabancı denetim ve danışmanlık şirketine Türk Loydu Kumpası’nın da ikinci ayağının ön hazırlığını başlatıldı.
Ernst&Young’ın gerçek dışı bilgi ve belgelere dayalı olarak kaleme alınmış "Özel Kapsamlı İnceleme Raporu"nun, dönemin GMO Başkanı’nın Osman Kolay’a el altından sızdırılması; Osman Kolay’ın bu rapora istinaden "Türk Loydu'nun Eski Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yücel Odabaşı’nın önderliğinde bir çıkar yapılaşması oluşturulduğu" iddiasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına 30 Ekim 2013 tarihinde verdiği şikayet dilekçesiyle KUMPAS’ın ikinci aşamasında fiilen yürürlüğe konulmuştu.
Savcılık 30 Ekim 2013 (Çarşamba) tarihli dilekçe üzerine Osman Kolay'ın ifadesini aynı gün aldı ve 2013/141597 dosya numarasıyla soruşturmayı başlatarak Mahkeme'ye sevk etti.
14. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 5 gün sonra 4 Kasım 2013 (Pazartesi) tarihinde Türk Loydu'nun evraklarının incelenmesi ve el konulması kararı alındı. Karardan 3 gün sonra da (7 Kasım 2013 Perşembe) İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından evrakları el konuldu.
Dilekçenin hepsi yaklaşık bir haftaya sığan işlem hızının, adliye tarihinde sadece kumpas davalarında görülebilecek düzeyde olması dikkat çekici.
Savcılığın incelemesi sürecinde Türk Loydu'nun eski yöneticilerinin Ernst & Young raporunu ve sahte bilgi ve belgelere dayalı buı rapora istinaden ileri sürülen gerçek dışı iddiaları birer birer çürütüldü ve yapılanın "zamanın ruhuna uygun bir kumpas" olduğunu belgeleriyle açığa çıkardılar.
Danıştay’ın yapılan seçimin hileli olduğunu tespit ve teyid eden bu son kararının ardından Osman Kolay olmak üzere GMO’nun diğer yöneticileriyle birlikte, gerçek dışı iftiralar içeren raporun hazırlatılması ve sızdırılmasında kasıt ve ihmali bulunan dönemin Türk Loydu yöneticileri hakkında da paralel devlet yapılanması kapsamındaki faaliyetlerini içeren konularda Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmaya hazırlanıyor.
FETÖ YAPILANMASI SOLUĞU PENSİLVANYA'DA ALIYOR
Türk Loydu'nun 52. Olağan Genel Kurulu'ndan 5 ay sonra, Eylül 2011'de Fethullah Gülen'in 'Sır Katibi' olarak bilinen ve FETÖ yapılanmasının 1966'da İzmir Kestane Pazarı'nda temelini atan 14 kişiden biri olan dönemin AKP İzmir Miletvekili İlhan İşbilen, Mustafa Öğden, ODEK'in ikinci dönem başkanlığını üslenen Cihat Turgut, İstanbul eski Liman Başkanı Mustafa Azman, Mustafa Sinmez, Bromarine Denizcilik'ten Mehmet Altun ve BADER ile ODEK Kurucularından Gemi Mühendisi Serdar Erdoğan ve ismini belirleyemediğimiz 3 kişi daha soluğu Pensilvanya'da alarak FETÖ lideri Fethullah Gülen'e "Türk Loydu'nu ele geçirdik" müjdesini veriyordu.
Türk Loydu'nu ele geçiren ve müjdesini Fethullah Gülen'e götüren bu ekip, İlhan İşbilen'in Pensilvanya'da bulunan 3 katlı villasında bir hafta kalarak 2013 yılının Mayıs ayında yapılacak olan İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerinin stratejisini belirlemeye başladılar.
FETHULLAH GÜLEN, İMEAK DTO İÇİN KİMİ İŞARET ETTİ?
9 Mayıs 2013 tarihinde yapılacak olan İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimleri için Eylül-2011'de Pensilvanya'da start veren FETÖ yapılanması, Türkiye'ye geldikten sonra yoğun bir şekilde çalışmalara başladılar.
O dönemde Metin Kalkavan'ın İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanlığına aday olmama ihtimaline karşın denizcilik sektöründe Şadan Kaptanoğlu, Sualp Ürkmez ve Tamer Kıran'ın isimleri dolaşırken, Salih Zeki Çakır'ın da alt yapı çalışmaları yaptığı biliniyordu.
Ancak bu süreç devam ederken, 2012 ilkbaharında İlhan İşbilen, Yusuf Sertkaya, Murat Dalyan ve Salih Zeki Çakır, Pensilvanya'ya gitmek ve İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerinde Fethullah Gülen'den destek almak için randevu aldılar.
Pensilvanya randevusu yaklaşırken, uçak biletlerini alan bu 4 isimden biri olan Salih Zeki Çakır, Pensilvanya'ya uçacakları gün "Pasaportunu Bulamadığını" belirterek 3 yol arkadaşını yarı yolda bırakıyordu.
Pensilvanya'da FETÖ lideri Fethullah Gülen ile görüşen AKP İzmir Milletvekili İlhan İşbilen, Murat Dalyan ve Yusuf Sertkaya; İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerinin önemli olduğunu ve "Hizmet Hareketi" için gerekliliğinin ifade edilmesi üzerine FETÖ Lideri Fethullah Gülen "Salih Zeki Çakır'ın desteklenmesi" kararını veriyordu.
SALİH ZEKİ ÇAKIR, FETÖ'DEN DESTEĞİ ALDI
Metin Kalkavan'ın aday olma ihtimali karşı kendisinin dışında başka birini aday çıkarma alternatifini de elinde bulunduran Salih Zeki Çakır, sektörde sevilen bir armatörü (ADI BİZDE SAKLI) İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanlığı balını ağzına sürüyordu.
Ancak Salih Zeki Çakır adaylığını açıkladığı güne kadar İMEAK DTO seçimlerinde destekleyeceğini söylediği isimle ile 6 kez toplantı yaparak "ADAYIMIZ SENSİN" diye oyalamaya devam ederken, kendisi ise altan altan Fethullah Gülen'den gelen destekle çalışmalarını hızlandırıyordu.
Bir anlamda yedekte tuttuğu isme kazık atan Salih Zeki Çakır, 23 Aralık 2012 tarihinde Sözbir Otelde yaptığı kahvaltılı basın toplantısında, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı.
FETÖ lideri Fethullah Gülen'den desteğini alan Salih Zeki Çakır, İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerini kazanarak, Türk Loydu'ndan sonra ikinci zaferini Pensilvanya'da kutlamanın hayallerini kurmaya başladı.
Ancak İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimleri yaklaşırken, 23 Şubat 2013 tarihinde Deniz Haber Ajansı Yazarı JURNAL'in kaleme aldığı bir yazı Salih Zeki Çakır'ın oyunlarını bozdu. Recep Canpolat'ın JURNAL mahlasıyla kaleme aldığı "DTO SEÇİMLERİ VE GÜLEN CEMAATİ" başlıklı yazıda “Her Taşın Altından Çıkan Cemaat Olgusu İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerinde de yerini alacak" diyerek, FETÖ yapılanmasının ayak seslerini okuyucularıyla paylaşıyordu.
BİRLİKTELİĞİ ŞİRKETLERLE GÜÇLENDİRİN
FETÖ yapılanmasında daha güçlü manevra alanı ve birliktelik oluşturmak amacıyla, 28 Temmuz 2011 tarihinde İlhan İşbilen, Vehbi Koç, Yusuf Sertkaya, Cihat Turgut ve Salih Zeki Çakır'ın başını çektiği 35 ortaklı Turgutreis Denizcilik ve Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi kurularak, 8706478 IMO numaralı TURGUT REIS ismini verdikleri 28 bin DWT taşıma kapasitesine sahip Panama bayraklı kuruyük gemisini satın alınıyordu.
FETÖ lideri Fethullah Gülen'in İlhan İşbilen'e verdiği "Birlikteliği şirketler ile güçlendirin" talimatı yerine getiriliyor, diğer taraftan "Aykırı sesler de menfaat birlikteliğiyle susturuluyordu"
Türk Lodyu'nu ALTIN TEPSİ'de FETÖ'ye sunan dönemin Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kolay'ı unutmayan FETÖ yapılanması, 15 Nisan 2013 tarihinde Turgutreis Denizcilik ve Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ortak olduğu TURGUTREİS GÖZETİM VE DANIŞMANLIK LİMİTED ŞİRKETİNİ kurarak, dışarıdan Osman Kolay'ı Genel Müdür olarak atıyor ve Türk Loydu seçimlerinde yaptığı cengaverliğin diyeti ödeniyordu.
Çünkü FETÖ yapılanması, Türk Loydu'nu ele geçirmişler ve ikinci hedefleri olan İMEAK Deniz Ticaret Odası için GÜÇ BİRLİĞİ yapmaya başlamışlardı. İlhan İşbilen, Vehbi Koç, Yusuf Sertkaya, Cihat Turgut ve Salih Zeki Çakır'ın başını çektiği YAPIDAN diğer 35 ortaktan bir çoğunun haberi yoktu.
Salih Zeki Çakır, bu kirli yapıyı İlhan İşbilen ile oluştururken, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndaki üst düzey yöneticiler kanalıyla da kendine alan kazanmanın manevralarını yapıyordu.
Ancak "Birlikteliği şirketler ile güçlendirin" ve "Aykırı sesleri de menfaat birlikteliğiyle susturun" talimatı, şirketin zarar etmeye başlaması ve Bank Asya'dan çekilen krediyle alınan geminin taksitlerinin ödenememesi üzerine, bu birliktelik çatırdamaya başladı.
FETÖ'NÜN DENİZCİLİK MEDYASINDA OPERASYONU
Fethullahçı Yapının amiral gemisi basın organlarıydı. Ancak denizcilik medyasında Deniz Haber Ajansı'nın gücünü gören FETÖ yapılanması, Deniz Haber Ajansı'nın yok edilmesi veya Recep Canpolat'ın diz çökmesini sağlamak amacıyla, Hayrettin Yakut'un Yönetim Kurulu Başkanlığını üslendiği AktüelDeniz.Com internet sitesi ve Dergisinin çıkarılması kararı verildi.
Hatta FETÖ'cü olan dönemin Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı'nın "Recep Canpolat'ı kontrol altına alamayız. Onun için güçlü bir internet sitesi kurmamız lazım. Recep Canpolat'ı da dize getirmek için reklam verenlere baskı yapmalıyız" dediği ve bunun için düğmeye basılarak Haziran-2009'dan itibaren Deniz Haber Ajansı'na reklam verenlere baskılar uygulanmaya başlandı.
"Size sadece haber yetmez" sloganı ile 22 Mayıs 2009 tarihinde yayın hayatına başlayan cemaatin denizcilik yayın organı AktuelDeniz.Com, Nisan-2016'da fişini çekerek denizcilik medyasından sessiz sedasız çekildi.
SON SÖZ
Düne kadar 'Hizmet Hareketi' olarak tanınan, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Milletine gerçek yüzünü gösteren Fethullahçı Terör Örgütü, bugün her yerde ve her kesimden insanları TAKİYYE ile kandırarak, 180 ülkede organize olan uluslararası bir suç örgütü haline geldi.
Bu yazı dizisi, tek parça olarak bu yapılanmanın ne boyutta ve hangi argümanları nasıl kullandığını, menfaat çerçevesinde ilkesiz insanlarla nasıl mesafe kat ettiğini, okuyucularımıza sunmak amacıyla kaleme alındı.
Burada ismi geçen ve şirketlere ortak olan insanların, FETÖ yapılanmasının içyüzünü belki de 15 Temmuz Gecesi gördü. Ancak içlerinde kripto olanları ise biz çok yakından tanıyoruz.
Sevgi ve muhabbetle kalın...
RECEP CANPOLAT / DENİZ HABER AJANSI