Cumhurbaşkanı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul'a dönerken bindiği helikopterin pilotu ile arasında geçen konuşmalar ortaya çıktı. Posta gazetesi 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile pilotlar arasında geçen diyaloglara yer verdi.
İşte Rıfat Ababay’ın haberine göre o gece Marmaris'te yaşananlar:
Cumhurbaşkanı Erdoğan darbe girişimi haberini ailesi ile 4 gündür tatilde olduğu Marmaris Grand Yazıcı Mares Otel'de aldı. Saat 20.00’de eniştesi Ziya İlgen aradı. “Darbe girişimi var” dedi. Erdoğan bu habere kuşkuyla yaklaştı. Çünkü 1 yılda en az 20 kez böyle duyumlar geliyor ve asılsız çıkıyordu.
‘ONLARIN TANKLARI VARSA…’
Saat 20.30’da darbe girişimiyle ilgili resmi olmayan başka haberler de geldi. Eşi Emine Hanım ve kızı Esra Albayrak ile paylaştı. Torunlarından bahçeye çıkmamalarını istedi. Ancak hala tam olarak inanmıyordu.
21.40’ta Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, Cumhurbaşkanlığı Koruma Başmüdürü Muhsin Köse’yi aradı. “Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’nda çatışma var. Bizden polis istendi. Bu bir darbe girişimi” dedi. Artık kuşkuya hiç yer yoktu.
Üstünde tatile uygun rahat kıyafetler olan Cumhurbaşkanı Erdoğan sakince yerinden kalktı. Abdest aldı ve namaz kıldı. Lacivert takım elbisesini giymiş olarak evin ortasındaki masaya oturdu.
Genelkurmay Başkanı’nı aradı, ulaşamadı. MİT ile temas sağlanamadı. Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı’na darbe girişimini bildirdi. Kaynak olarak eşi, dostu gösterdi.
Başbakan “Tanklar sokakta” deyince, Cumhurbaşkanı kararlı bir sesle şöyle yanıt verdi: “Onların tankları varsa bizim de imanımız var. Direnin. Gerekiyorsa öleceğiz, hepimiz birlikte öleceğiz.”
Erdoğan, 6 saatlik gergin bekleyiş sonrası helikopter ile otelden ayrılmaya karar verildi. Cumhurbaşkanlığına ait helikopter otelin karartılmış pistine ışıkları söndürmüş olarak indi.
‘ÖLECEKSEK DE BİRLİKTE ÖLECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Esra Albayrak, damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak, torunları; 11 yaşındaki Ahmet Akif, 6 yaşındaki Mahinur ve 7 aylık Sadık ile helikoptere geldiler. Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Koruma Başmüdürü Muhsin Köse de yanındaydı.
Tayyip Erdoğan kokpitteki iki pilotun yanına gitti ve çok kararlı bir sesle şöyle dedi: "Bana mertçe söyleyin, kimden yanasınız?"
Pilotlar da aynı kararlılıkla Erdoğan'a şu yanıtı verdi: "Sizden yanayız. Hem de sonuna kadar. Sizi ve ailenizi gideceğiniz yere ulaştırmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Öleceksek de birlikte öleceğiz." Bunun üzerine Erdoğan “Sağolun” dedi.
15 DAKİKA SONRA DARBECİLER BASTI
Dalaman Havaalanı'na giden helikopter tüm ışıklarını söndürmüş olarak alçaktan riskli bir uçuş yaptı. Askeri radarlara yakalanmamak için böyle olması gerekiyordu.
Helikopter kalktıktan sadece 15 dakika sonra da darbeci askerlerden oluşan suikast timleri otele geldi. İçeride olduklarını düşünüp Erdoğan ile ailesinin kaldığı evleri çok yoğun ateş altına aldılar.
Helikopterin nereye ineceği tam belli değildi. İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü ve 1. Ordu Komutanı aradı. “İstanbul güvenli” dediler. Helikopterin gidebileceği 4 yer vardı: Aydın, Dalaman, Bodrum ve İzmir.
Cumhurbaşkanı pilotlara havadayken “Dalaman” dedi. Oradan da ATA uçağına binilip İstanbul’a gidilecekti. İstanbul’da darbe pilotların kullandığı F-16’lar ATA uçağının 50 metre ötesinde uçtu.
ATA uçağı adeta bir hayaletmiş gibi uçarak kontrolün sağlandığı Atatürk Havalimanı’na indi.