Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör, "Enflasyon rakamlarının azalması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimlerine devam ederek para politikasında sadeleştirme sürecini hızlandırmasına neden olabilir" ifadesini kullandı.
Haftanın önemli beklentilerini ve gelişmeleri değerlendiren Gözgör, geçen hafta Deutsche Bank'a uygulanan 14 milyar dolarlık cezanın etkisinin piyasalarda belirgin şekilde hissedilmeye başlandığını bildirdi.
Bankanın cezayı ödemekte zorlanabileceği ve 2008 yılında ABD'de yaşanan kriz sonrası iflas eden Lehman Brothers benzeri bir olayla karşılaşılabileceği beklentisinin piyasaların riskli varlıklardan uzaklaşmasına neden olduğunu dile getiren Gözgör, cezanın 5 milyar dolara düşürüleceğine yönelik haberlerin piyasaları bir miktar rahatlattığını belirtti. Gözgör, şunları kaydetti:
"Öte yandan yurt içinde enflasyon oranı yıllık bazda yüzde 8,05 seviyesinden yüzde 7,28'e geriledi. Enflasyon oranının gerilemesinde gıda fiyatlarının artış hızında yaşanan yavaşlama etkili oldu. Gıda fiyatlarında yüzde 0,70 artış olurken, giyim ve ayakkabı grubunda yüzde 3,49 düşüş yaşandı. Enflasyon rakamlarının azalması, TCMB'nin faiz indirimlerine devam ederek para politikasında sadeleştirme sürecini hızlandırmasına neden olabilir.
Deutsche Bank endişeleriyle birlikte küresel olarak endekslerde bankacılık sektörü önderliğinde satış baskısı dikkati çekti. Riskli varlık olarak adlandırabileceğimiz gelişmekte olan ülke para birimlerinde de çıkışlar yaşandı. Türk lirasının yakın korale hareket ettiği Güney Afrika randının haftalık kaybı yüzde 3 seviyesine yaklaştı. Diğer gelişmekte olan ülke para birimleri Brezilya reali ve Hindistan rupisinde de benzer görüntüler dikkat çekti."
Gözgör, yurt içinde olağanüstü hal süreci ile ilgili gelişmelerin piyasaların takibinde yer aldığını ifade etti. Küresel piyasalarda oynaklığın bir miktar yükselmesinde Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) resmi olmayan toplantısında alınan kararların etkili olduğunu belirten Gözgör, şu açıklamalarda bulundu:
"OPEC, petrol üretimini günlük 32,5 milyon varil seviyesinde sabitleme karar aldı. OPEC'in bir önceki ay üretimi 33,2 milyon varil civarında yer alıyordu. Üretimin yaklaşık 700 bin varil azaltılması petrol fiyatlarının yükselmesinde etkili oldu. Ancak, arz fazlasının devam ettiğini düşündüğümüzde petrol fiyatlarında yaşanan yükselişler kalıcı olmayabilir. 2016 yılı zirvesi olan 52.90 seviyeleri direnç olarak ön plana çıkabilir.
"TL'nin değer kazandığı hafta yaşanabilir"
Teknik görüntülere bakıldığında Dolar/TL paritesinin 3,0150 civarlarında önemli direnç oluşturduğunun görüldüğünü kaydeden Gözgör, şu ifadeleri kullandı:
"Bu seviyenin aşılması halinde paritede yükselişler 3,0280-3,0320 direnç bölgesine doğru devam edebilir. Ancak, Deutsche Bank endişelerinin azalması risk iştahını yükselterek Dolar/TL'nin yeniden 2,9850-2,9740 destek bölgesini test etmesine neden olabilir. BIST 100 endeksi ise kritik destek bölgesi olan 75.500 -76.000 aralığını test etti. 75.500 destek seviyesinin üzerinde yükseliş isteği sürerek tekrardan 77.800-79.500 bölgesine doğru sürebilir. TCMB'nin faiz indirimlerine devam edeceği beklentisi bankacılık sektörünü destekleyebilir.
ONS altın ise doların bir miktar güçlenmesi ve Deutsche Bank endişelerinin azalması sonrası 100 günlük ortalamanın yer aldığı 1.308-1.305 destek bölgesini test etmek isteyebilir. Ancak, bu bölge aşağı yönlü geçilmediği sürece tekrardan yükselişler 1.330-1.342 direnç seviyesine doğru sürebilir. Bu bağlamda gram altın fiyatlarında 127,80-128,50 direnç bölgesi ön plana çıkabilir."