Türkiye'de işsizlik oranı, haziranda geçen yılın aynı dönemine göre değişim göstermeyerek yüzde 10,2 oldu. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 124 bin kişi artarak 3 milyon 251 bin olarak kayıtlara geçti.
Ekonomistler, işsizlik oranının yükseliş eğiliminde olmasına karşın istihdam ve tarım dışı istihdam verilerindeki artışların manşet verilere göre olumlu olduğunu ifade etti.
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, özellikle iç talebin seyri açısından önemli bir gösterge olarak izlenilen istihdamın yıllık artış hızının yüzde 3,8 ve tarım dışı istihdamın yıllık artış hızının yüzde 4,0 ile önceki aya göre yükseldiğini belirterek, bunun manşet verilere göre daha olumlu bir tablo çizdiğini ifade etti.
İşsizlik oranının mevsimsel dip noktasını gördüğünü ve ocak ayına kadar yükseleceğini aktaran Bürümcekçi, "Mevsim etkilerinden arındırılmamış verilerin tarihsel gelişimine bakıldığında, genellikle işsizlik oranının yılın en düşük noktasını mayıs ayında gördüğü, bu ayı takiben de ocak ayı sonuna kadar yükseliş eğilimine girdiği bilinen bir gelişmedir, yani mevsimsellik söz konusu oranların gelişiminde önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu nedenle işsizlik oranındaki yükselişin, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde gözlenip gözlenmediği trend açısından daha önemli bir unsur olmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
"Mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı istihdamın aylık değişimi takip edilmeli"
Mevsimsellikten arındırılmış verilerde trend açısından istihdamdaki aylık değişimlerin daha fazla bilgi içerdiğini dile getiren Bürümcekçi, bu şekilde bakıldığında, Türkiye ekonomisinde 2012-2015 döneminde aylık ortalama 70 bin kişilik güçlü sayılamayacak bir tarım dışı istihdam yaratıldığını kaydetti.
Bürümcekçi, 2016 yılı ortalamasının ise 27 bin ile 2012-2015 dönemi ortalamasının çok gerisinde kaldığını belirterek "Ocak-Mart döneminde aylık ortalama 154 bin artış ile yıla çok olumlu başlangıç yapılmıştı, ikinci çeyrekte ortalama 106 bin artışla bir miktar hız kestiği görülmektedir. Diğer taraftan, mevsimsellikten arındırılmış iş gücüne katılım oranının yüzde 52,7 ile yeni tarihi zirvesini gördü." ifadelerini kullandı.
Arındırılmış veride, son bir yıllık dönemde gözlenen 856 bin kişilik istihdam artışının, 702 bininin hizmetler sektörü kaynaklı olduğunu, inşaat sektöründe 100 bin, sanayi sektöründe ise 53 bin artış gözlendiğini dile getiren Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"İş gücü piyasasında iyileşme eğilimi güç kaybetse de, büyümedeki toparlanmanın ılımlı iyileşmeyi devam ettirmesi beklenebilir. Yılın ilk iki çeyreği için açıklanan yeni milli gelir serisi, GSYH’de yüzde 5,1 ve yüzde 5,2 artışla belirgin toparlanmaya işaret etmiş ve KGF desteklerinin etkisi ve istihdam piyasasında teşviklerle başlayan iyileşmeyi güçlendireceği sinyali vermişti. Üçüncü çeyrekte ise, sanayi üretimi artışının hızlanması, öncü göstergelerin yükselişini sürdürmesi, büyüme açısından yılın en güçlü çeyreği olabileceğine işaret etmişti. Ancak, bütün bu faktörlere rağmen yılın ilk aylarında arındırılmış veride gözlenen iyileşmenin güç kaybetmesi dikkati çekerken, üçüncü çeyrekte gözlenecek büyümenin ılımlı iyileşmeye destek vermesi beklenebilir."
"Teşvik önlemleri uzun vadede yapısal reformlarla desteklenmeli"
Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü ve Başekonomist Özlem Bayraktar Gökşen ise "İşsizlik tarafında mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerdeki kademeli düşüşün devamını bekliyorduk. Burada bu sene içerisindeki istihdam seferberliğinin yarattığı istihdam artışının etkilerinin önemli rol oynadığı dikkati çekiyor. İşsizlik oranındaki gerileme bir miktar daha devam edebilir ancak bir keskin bir düzelme beklemiyoruz. 2018 yılında da istihdam, desteklenmesini beklediğimiz taraflardan biri olacak." değerlendirmesinde bulundu.
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ ise verinin detayı incelendiğinde, işsizlik oranını eğitim durumuna göre incelediğimizde, mesleki ve teknik lise ve yüksek öğretimde olanların geçen yıla göre artış kaydettiği görüdüğünü aktardı.
Karadağ, şöyle devam etti:
"İşsizlik verisi sonrasında Maliye Bakanı Naci Ağbal işsizlik oranı hakkında yapmış olduğu açıklamalarında, genç işsizlik oranı ile çalışma yapılması gerektiğini vurgularken, işsizlik oranının artmamasının ekonomideki canlılığın devam ettiğini gösterdiğini belirtti. Bu açıklamalardan yola çıkarak şu değerlendirmeyi yapmak mümkün. Genç işsizlik oranının ilk 6 aylık ortalamasına baktığımızda yüde 21,6 seviyesinde olduğu görülüyor. Eğitim düzeyinde lise ve sonrası eğitim düzeyinde olanların işsizlik oranında artışın yaşanması genç işsizlik oranında önemli bir düşüşe işaret etmiyor. Bu nedenle gelecek dönemde alınan önlemlerin hemen uygulamaya konulması yılın geri kalanındaki 6 aylık dönemde tek haneli rakamlarda yer alan işsizlik oranını görmemize yardımcı olabilir. Bu sabah işsizlik oranı ile birlikte açıklanan cari açık rakamlarının ardından TL varlıklar üzerinde büyük bir hareket yaratmadığı görülüyor."
Reel Kapital Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan ise işsizlik oranı verilerinde piyasanın genel trendine ilişkin beklentilerle kıyaslandığında herhangi bir sürpriz görülmediğini söyledi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerde bir miktar düşüş ile yüzde 11,1 seviyesine gelindiğini aktaran Erkan, "Bunun en önemli nedeni; istihdam seferberliği kapsamında hükümet yetkililerinin de açıklamış olduğu üzere 1,5 milyon kişilik yeni istihdam artışıdır. Bunun rakamlara yansımasını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Erkan, istihdam seferberliğinin ikinci safhası kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yapacağı çalışmalarla beraber bu oranın bir miktar daha aşağıya gelmesinin beklenebileceğini belirterek, buna karşın genç nüfusta işsizliğin halen yüksek kalmaya devam ettiğini dile getirdi.
Arındırılmış verilerle genç nüfus işsizliğinin yüzde 21,9 seviyesine yükseldiğine dikkati çeken Erkan, "Mevcut resim, iş gücü piyasasında kısa vadeli teşvik önlemlerinin uzun vadede yapısal reformlarla desteklenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır." dedi.