Ku Jaafar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, D-8'in 21 yıllık geçmişe sahip genç bir kuruluş olduğunu ancak yakın zamana kadar çok fazla bilinmediğini ifade ederek, Ekim 2017’de İstanbul’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde yapılan zirveyle yeni bir ivme kazandıklarını söyledi.
Bu yeni dönemi “proje evresi” olarak tanımlayan Ku Jaafar, var olan altı temel faaliyet alanlarına eğitim, sağlık, bilim ve teknoloji gibi yeni alanların da eklendiğini ve özel sektörle daha yakın iş birliğine gidileceğini anlattı. Ku Jaafar, D-8'in bilinirliğini artırmak için harekete geçtiklerini dile getirerek, bu bağlamda öncelikli olarak uluslararası yayın organlarında D-8 hakkında bilgilendirme yapmaya başladıklarını vurguladı.
Bu doğrultuda D-8’in her zaman yanında olan ve desteklerini esirgemeyen Anadolu Ajansı ve TRT’ye de teşekkür eden Büyükelçi Ku Jaafar, bu kurumlarla üzerinde çalıştıkları iş birliği protokolünün de en kısa zamanda hayata geçirileceğini kaydetti.
Ku Jaafar, dünya genelinde profesyonellerden destek alarak bilinirliği artırma metodunun yaygın olduğunu, dünyada pek çok liderin de bu yöntemi kullandığını aktararak, "Biz de D-8 olarak gelecekte profesyonel bir destek almak istiyoruz. Hatta kendi profesyonel medya temsilciliğimizi oluşturmaya da çalışıyoruz." dedi.
D-8 arasındaki ekonomik iş birliğini artırabilmek için yeni dönemde özel sektörü işin içerisine daha fazla dahil etmeye başladıklarını belirten Ku Jaafar, şöyle konuştu: "D-8'in sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayabilmesi için özel sektörle iş birliği yapmayı önemsiyoruz. Bu konuda çalışmalara başladık.
Ticaret odalarını işin içine dahil ettik. Bu anlamda D-8 Ticaret Odasının resmiyet kazanması için tüm D-8 ticaret odaları başkanları 1-2 Kasım'da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında Antalya’da bir araya gelerek ilk genel kurul toplantılarını gerçekleştirdiler ve tüzüklerini nihayetlendirdiler. Toplantının deklarasyonunu da 3 Kasım'da Antalya’da gerçekleştirilen 18. D-8 Dışişleri Bakanları Toplantısı'na sundular."
"Dünyanın her yerinden davet alıyoruz"
Ku Jaafar, D-8'deki zihniyeti de değiştirdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: "D-8 hükümetler arası bir kurum ama biz komisyonerlerimizi de büyük resmin içinde tutarak şirket mantığıyla sekretaryayı yönetmeye başladık. Böylelikle özel sektörle de daha yakın çalışıp, daha profesyonel ve daha sonuç odaklı hareket ediyoruz.
Artık görüyoruz ki ülkeler, uluslararası kurumlar, insanlar ve özel sektör nezdinde de D-8 için bilinirlik ve aidiyet duygusu oluşmaya başladı. Öyle ki artık dünyanın her yerinden davet alıyoruz. Çok ciddi dönüşler olmaya başladı.
BM Gıda ve Tarım Örgütü, BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı ve BM Sanayi Kalkınma Örgütü ile görüşmelere başladık. İslam Kalkınma Bankası ile imzaladığımız iş birliği protokolü çerçevesinde yeni projeler üzerinde çalışıyoruz."
D-8’in gelecekte G-8’e alternatif olup olamayacağı sorusu üzerine Ku Jaafar, "Bilindiği üzere G-8 çok büyük ve uzun geçmişi olan bir kuruluş, gelişmiş ülkelerden oluşuyor. D-8 ise çok genç bir kuruluş. 21 yıllık geçmişinde şu anki iş birliklerini yapabilecek platformları kurabilmiş durumda ama biz ümitliyiz." dedi.
Ku Jaafar, Pricewaterhouse Coopers (PwC) adlı kuruluşun, dünyadaki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri baz alarak bir çalışma yaptığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Buna göre, 2050 yılındaki ekonomiler arasında D-8'in ülkeleri ilk 24 içinde olacak. Rapora göre, Çin 1'inci, Hindistan 2'nci, ABD 3'ncü, Endonezya 4'üncü ve Türkiye 11'inci sırada olacak. D-8 dışında ilk 20 ülke arasında sadece Suudi Arabistan'ı görüyoruz.
Yine Nijerya 14, Mısır 15, Pakistan 16, İran 17, Bangladeş 23, Malezya 24'üncü sırada görülüyor. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda ve tüm D-8 ülkelerinin toplam gayri safi milli hasılasına baktığımızda, 2050 yılında 38-40 trilyon dolarlık bir rakam öngörülüyor.
Bu da D-8'i dünyanın en büyük ve güçlü üçüncü ekonomik bloğu haline getirecektir. Dolayısıyla bizler de üzerimize düşeni yapacak ve daha rekabetçi, teknolojiye dayanan bir çalışmayı sürdüreceğiz. 2050 yılı geldiğinde dünyanın en büyük ekonomik bloklarından biri olacağız."