Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 25 Mayıs'tan önce kullanılan ve 31 Temmuz'a (dahil) kadar vadesi dolacak ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinin, kredinin vadesinde ödenmesi halinde dolar için 4,2000, avro için 4,9000 ve İngiliz sterlini için 5,6000 kuru kullanılarak Türk lirası olarak yapılabilmesine olanak tanıdı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, TCMB’nin reeskont kredilerine dair vermiş olduğu kararın, ihracatçının özellikle son dönemdeki oynak finansal konjonktürde ortaya çıkan endişelerinin giderilmesi açısından önem taşıdığını vurguladı.
Olpak, "Temmuz sonuna kadar vadesi dolacak kredilerde TL cinsinden geri ödeme imkanının tanınmış olması, firmalarımız için mevcut ortamda rahatlatıcı bir etki yapacaktır. Dolayısıyla ihracatçımıza zorlu dönemlerde verilen bu tür destekler oldukça değerliyken, bu hamlenin piyasalarda son dönemde gözlemlediğimiz hareketliliği yatıştırmaya da katkı vermesini umuyoruz. Merkez Bankası’nın finansal istikrarı gözeterek verdiği kararları, bu anlamda biz de DEİK olarak iş dünyamız adına destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
"TL'nin itibarına makro anlamda katkı sunacak"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de son dönemde döviz kurlarında yaşanan artış ve yüksek oynaklığın ihracatçılar başta olmak üzere iş dünyasında bir endişe oluşturduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Özellikle dış ticaretle uğraşan firmalarımızın 'iki gün sonraki kur seviyesi ne olacak' diye düşünerek ticari faaliyetlerini istikrarlı bir şekilde sürdürmesi oldukça zor. Diğer taraftan, döviz kredisi kullanmış olan birçok firmamız da borçlarını ödeme noktasında kur oynaklığı sebebiyle sıkıntılar yaşıyor. Bu sebeple, geçmişte de çokça dile getirdiğimiz gibi ihracatçılar açısından TL’nin değer kaybetmesini ihracatımız açısından olumlu bulmuyor, kurlardaki yüksek oynaklığın sona ermesini istiyoruz. Merkez Bankamızın 31 Temmuz tarihine kadar vadesi dolacak ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinin ödenmesi noktasında döviz kurlarını piyasa kurundan daha düşük seviyede sabitlemesi ve borçların TL olarak ödenmesine ilişkin kararını bu noktada oldukça yerinde buluyoruz."
Büyükekşi, bu adımın, firmalar açısından borç yönetimi noktasında içinde bulunulan dönemde önlerini görmelerini sağlayacak yerinde bir adım olduğunu aktararak, "Kararın hem firmalarımıza mikro anlamda, hem de TL'nin itibarına makro anlamda bir katkı sunacağına inanıyoruz." dedi.
"Döviz girişi kurdaki dalgalanmaların azalmasında rol oynayacak"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise Merkez Bankası’nın, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlere yönelik reeskont kredilerinin ödemelerinin Türk lirası üzerinden yapılabilmesine olanak tanımasının, son dönemde piyasalarda artış kaydeden döviz ihtiyacını dengeleyeceğini söyledi.
Merkez Bankası'nın gerek Türk Eximbank gerekse ticari bankalar vasıtasıyla mal ve hizmet üreten ihracatçılara sağladığı kredi hacminin önemli boyutlara ulaştığının altını çizen Kaan, "Toplamda 20 milyar dolarlık hacmi olan ve ihracatçımıza dağıtılan bu kredilerin geri dönüşlerinin sabit kur üzerinden sağlanabilecek olması, ihracatçımızın elini rahatlatacak, kur farkının caydırıcılığını azaltacak ve ülkemizin toplam ihracat hacmini arttıracaktır. İhracat kanalıyla artış kaydeden döviz girişi de kurdaki dalgalanmaların azalmasında önemli bir rol oynayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Merkez Bankası'nın adımları yerinde"
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, TCMB'nin dövizde yaşanan dalgalanmaları önleme konusunda attığı adımların ve reeskont kredilerinde kuru sabitlemesinin ihracatçının elini rahatlattığını söyledi.
Merkez Bankası'nın son dönemde kurda yaşanan dalgalanmaları karşı oldukça önemli adımlar attığını vurgulayan Öksüz, "TL’nin yabancı para birimlerine karşı erimesini önlemek amacıyla 300 baz puan faiz artıran ve piyasanın normalleşmesi için gayret gösteren Merkez Bankası son olarak reeskont kredilerinde kur sabitleyerek ihracatçıların da rahat hareket etmesine imkan tanıdı.
Merkez böylece, 25 Mayıs 2018 tarihinden önce kullanılan ve 31 Temmuz 2018 tarihine kadar vadesi dolacak olan ihracat ve döviz kazandırıcı hizmet reeskont kredilerinin vadesinde ödenmesi halinde, dolar için 4.20, avro için 4.90, sterlin için 5.60 kuru kullanılarak Türk lirası olarak yapılabilmesine olanak tanındı. Merkez Bankası’nın hamlesi bizim hem elimizi rahatlatacak hem de önümüzü daha rahat görmemize imkan tanıyacak. Böylece döviz talebi de bir miktar azalacak." değerlendirmesinde bulundu.
Öksüz, iç piyasada panik havasının oluşmamasına dikkat etmek gerektiğini, son günlerde böyle bir hava oluşturulmaya çalışıldığını savundu.
Asıl işlerinin ihracat olduğunu ancak iç piyasaya çalışan firmaların da bulunduğunu bildiren Öksüz, şunları kaydetti:
"Son günlerde iç satışlarda Türk lirasından dövizle satışa dönme gibi bir eğilim görülüyor. Hem hükümet hem de Merkez Bankası bu konuda çok dikkatli hareket ediyor. Ben taşların kısa süre içinde yerine oturacağını düşünüyorum. İş dünyası olarak da daha soğukkanlı durmak lazım. Merkez Bankası'nın adımları yerinde panik yapmaya gerek yok."