Bursa'da TRAGGER firması tarafından aynı isimle imal edilen, yakıttan yüzde 85 tasarruf sağladığı belirtilen, içten yanmalı motorlara göre daha az parça barındırıp bakım giderleri açısından avantaj sağlayan araçlar, bu özellikleriyle ilgi görüyor.
Turistik tesis, otel, tatil köyü, üniversite yerleşkesi, şehir hastanesi, liman, havalimanı, fabrika ve kapalı alanlarda kullanılan, "yerli ve milli" sloganıyla ihracatı gerçekleştirilen araçların yurt dışındaki pazarlarının artırılması hedefleniyor.
Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren TRAGGER'in kurucularından Ali Serdar Emre, 1998 yılında Türkiye'ye teknoloji transferi yapmak için bir araya geldiklerini, parça ve ardından araç tasarımı alanlarında çalıştıklarını söyledi.
"Araçlar mühendislik bakımından ileri seviyede üretildi"
Otomotiv sektörüne sıfırdan girdiklerini ve yılların birikimiyle hareket ettiklerini belirten Emre, şöyle konuştu: "Tamamen ihracat için yola çıktık fakat bir ürünü yurt dışına satabilmek için önce kendi ülkenizde başarılı olmanız gerekir. Ülkenizde başarılı bir ürün ortaya çıkarabilmek için de teknik olarak mükemmelliği yakalamanız gerekir. İki yıla yakın bir süredir seri üretimde olan bazı araçlarımızla, önümüzdeki sene başı üretime alacağımız diğer araçlarla önce Türkiye'de başarılı olmayı hedefliyoruz. Bununla ilgili çok yol aldığımızı düşünüyoruz. İlk araçlarımızı yurt dışına (Almanya ve Avustralya) ihraç etmeye başladık. Bunlar, üzerlerine belirli fonksiyonalite ilave edilmiş araçlar."
Emre, profesyonel segmentte kamyonet tipi hizmet araçlarının bulunduğunu aktardı.
Bu araçların, mühendislik bakımından ileri seviyede üretildiğini vurgulayan Emre, "Yurt dışından araçlarımızın temsilciliğini almak üzere gelen, incelemelerde bulunan teknik ekipler bize muadillere göre çok daha kuvvetli olduğunu söylüyor. Çok fazla talep var. 2022'de ihracatta hedefi büyütmek istiyoruz. Sanal gerçeklik gibi alanlarda çalışıyoruz, bunları da araçlara entegre ederek fark yaratmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Sokakları dar şehirlerde atık toplamada büyük kolaylık sağlıyor"
Kurucu ortaklardan Saffet Çakmak ise Ali Serdar Emre ile üniversiteden arkadaş olduklarını, idealist iki genç olarak çalışmaya başladıklarını ve yılların birikimiyle elektrikli hizmet aracı üretip ihraç ettiklerini anlattı.
TRAGGER ismini, küresel bir firma olma hedefiyle verdiklerini dile getiren Çakmak, şunları kaydetti:
"Yerli bir firmayız ancak tasarım ve yazılım yapan da bir firmayız. Dışarıdan çok fazla teknoloji transfer etmeden, çok fazla bağımlı olmadan dünyanın her yerine ürün satabilmek istedik. Türkiye ticari araçlar konusunda oldukça iyi, dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Otomotiv sektöründe bir değişim noktasına gelindi, elektrikli araçlar geliyor. Bize de bir fırsat çıktı. Küçük araç yapma konusunda dünyada bir yarış var. Ülkemizde de böyle ürünler tasarlanabileceğini, üretilebileceğini göstermek için hizmet araçları sektörüne girdik.
Bu araçlarda ilk olarak insanları kendine çeken bir tasarıma önem verdik. Muadillerine göre yalın tasarımı olan bir araç, bu da bakım masraflarını azaltıyor, tamir sürelerini kısaltıyor. Boyutu oldukça küçük, dar alanda dönebiliyor. Muadil araçlar bunun kadar dar alanda dönemiyor, bu da fabrika gibi yerlerde her yere rahat girip çıkma imkanı tanıyor. Dar yolların olduğu yerlerde örneğin eski şehirler, tarihi yerlerde küçük araç ihtiyacı oluyor."
Çakmak, ürettikleri aracın özellikle sokakları dar olan şehirlerde atıkların toplanmasında büyük kolaylık sağladığına dikkati çekti.
"Elektrikli hizmet araçlarının işletmelere getireceği maliyet çok düşük"
İyi araç beklentisinde olan bir pazara hitap ettiklerini söyleyen Çakmak, elektrikli hizmet araçlarının işletmelere getireceği maliyetlerin çok düşük olduğunu belirtti.
Bayi ve satış sonrası hizmet yapılanmasıyla ilgili çalışmalarının da olduğunu aktaran Çakmak, ihracatta ağırlıklı olarak Avrupa Birliği (AB) ülkelerini hedefledikleri için Almanya'da ofis açıp TRAGGER'i tanıttıklarını dile getirdi.
Personel kadrosunda, elektrikli araçlar konusunda Türkiye'nin önemli mühendislerini barındırdıklarını ifade eden Çakmak, "Genç mühendislerin, yurt dışı tecrübesi yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönmeleri gerekir. Bu ülkenin en büyük sermayesi genç nüfus ve onlara ihtiyaç var." değerlendirmesinde bulundu.