Orman ve Su İşleri Bakanlığınca 2016 -2017 yıllarında işletmeye alınan 245 hidroelektrik santralinde (HES) denetim yapıldı. Denetimlerle tesislerin inşaat ve işletme esnasında tabiata zarar vermesinin önlenmesi hedefleniyor.
Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre, Türkiye mevcut durumda enerjinin yüzde 70'ini doğalgaz ve petrol olarak ithal ediyor.
Ülkeyi enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtarmak için yerli enerji kaynaklarına büyük önem veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı, kullanılabilir HES potansiyelini işletmeye almak için çalışmalar yürütüyor.
Sürekli artan enerji ihtiyacını karşılamakta yetersiz kaldığı gibi çevre kirliliğine de sebep olan fosil kaynakların tükenişi, bütün dünyayı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendiriyor.
Yerli ve yenilenebilir kaynaklar devreye sokuluyor
Fosil kaynaklar bakımından zengin olmayan Türkiye, enerji ihtiyacının büyük kısmını ithalat yolu ile karşılıyor. Bu durum ise altyapı yatırımlarına aktarılacak kaynakların yurt dışına çıkmasına neden oluyor. Bu sebeple dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yerli ve yenilenebilir kaynakların devreye sokulması konusunda çalışmalar devam ediyor.
Türkiye koşulları göz önünde bulundurulduğunda en uygun enerji türünün, hidroelektrik enerji olduğu belirlendi.
Dünyada teşvik edilen ve diğer santraller gibi karbondioksit salınımı olmayan, temiz enerji kaynağı olan HES'ler tabiatı tahrip etmiyor, dereleri kurutmuyor, özellikle yaz aylarında yaşanan kuraklıkta derelere can suyu oluyor.
Ayrıca enerji üreten barajlar, bu faydasının yanında insanların su ihtiyacını karşılıyor, taşkın zararlarının önüne geçiyor ve zirai alanlara sulama suyu temin ediyor.
423 rapor yazıldı
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, özel sektör tarafından Türkiye'de inşa edilen ya da inşaası süren hidroelektrik santrallerini sıkı bir şekilde takip ediyor. Bu kapsamda Bakanlık bu yıl, 2016-2017 yıllarında işletmeye alınan 245 tesiste denetim yaptı. Denetimler sonucunda 423 rapor yazıldı.
Bakanlık tarafından yapılan denetimlerle tesislerin inşaat ve işletme sırasında tabiata zarar vermesinin önlenmesi hedefleniyor.
Özellikle dere yatakları ve çevresindeki ekosistemin, flora ve faunanın varlığını sürdürebilmesi için dere yatağına sürekli olarak bırakılması gereken can suyunun asgari miktarının bırakılıp bırakılmadığı kontrol ediliyor. Ayrıca tesislerde balık geçitlerinin de projeye uygun yapılıp yapılmadığı ve çalışma durumları inceleniyor.
"Suyun verimli kullanılması gerekiyor"
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, HES'lerin yapılmasının Türkiye için bir zaruret olduğunu söyledi.
Türkiye'nin "su zengini bir ülke olmadığı"na dikkati çeken Eroğlu, suyun verimli kullanılması gerektiğini belirtti.
"Ayrıca doğalgazı ithal ediyoruz ve buralardan ürettiğimiz elektrik cari açığımızı yükseltiyor. Bu yüzden HES'lerden üretilen elektriğe önem veriyor ve destekliyoruz. Bütün dünyada hidroelektrik potansiyelin yüzde 90'ı kullanılıyor" diyen Bakan Eroğlu şunları kaydetti:
"2003 yılında Türkiye, potansiyelinin yüzde 18'ini kullanıyordu. Su akıyor, biz bakıyorduk. Son yıllarda yaptığımız hidroelektrik enerji yatırımlarıyla üretimde şaha kalktık. Bütün dünyada teşvik edilen çevreci HES'leri inşa ediyoruz. HES'ler Türkiye'de elektriğin sigortasıdır. Buna karşı çıkmak doğru değildir. Enerji anlamında dışa bağımlılıktan kurtulmak için hidroelektrik potansiyelimizin tamamını devreye almak zorundayız. Çok iyi şekilde bunları denetliyor, gerekirse uygun olmayanların ruhsatlarını iptal ediyoruz."