‘Küçük cip’ olarak da adlandırılan SUV’lar Avrupa sokaklarında her geçen gün daha fazla boy gösteriyor ve bu popüler sınıf, bir off-road (arazi taşıtı) aracının avantajlarını gündelik sürüş deneyimine taşıyor.
Daha kompakt ve daha ekonomik olan SUV’lar, kentsel çevreye tam olarak uyum sağlıyor. Trafik kayıtları, Almanya'da trafiğe kaydı yaptırılan her altı araçtan birinin SUV olduğunu gösteriyor. ABD'de ise bu araçlar yüzde 30'luk bir pazar payına sahip bulunuyor. ABD’li ya da Asyalı üreticilerin ürettiği SUV’larda dizel motorlar bugün için nadir olarak görülse de önümüzdeki yıllarda pazara dizel kullanan daha fazla Amerikan modelininin çıkacağı tahmin ediliyor. 2017 yılına kadar yaklaşık 50 yeni modelin piyasaya sürülmesiyle beraber küresel anlamda daha yüksek bir SUV dalgasına tanık olunacağı öngörülüyor.
DİZEL, SUV İÇİN BİR AVANTAJ
Birçok kişi SUV’ları daha yüksek sürüş seviyesi ve mükemmel görüş imkânı nedeniyle tercih ediyor. Dayanıklı şasileri ve koltuk düzenlerindeki esneklik ise bu araçların tercih edilmesinin diğer nedenleri. Konfordaki bu yükselişin yakıt tüketimi anlamında çok da pahalıya mal olmaması gerektiğine dikkat çeken Bosch Dizel Sistemleri Bölümü Başkanı Dr. Markus Heyn, “Dizel, SUV için ilk tercih" derken, istatistikler de bu sözleri destekliyor. Yalnızca Avrupa'da SUV’ların yaklaşık yüzde 80'i dizel ile çalışıyor. Almanya'daki en popüler 10 SUV’un tümünde, verimli yanma sağlayarak yakıt tüketimini azaltan Bosch dizel enjeksiyon teknolojisi kullanılıyor.
Yüksek tork ile yakıt ekonomisini bir araya getirmesinin, dizel güç aktarma sistemlerini büyük araçlar için ideal kıldığını belirten Dr. Heyn sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Büyük modellerin sürüş keyfini artırmakla birlikte, yüksek tork ayrıca kompakt SUV’lara bile, karavan ya da bot çekebilecek kadar çok güç kazandırır. Verimli yüksek basınçlı direkt enjeksiyon yakıt tüketimini azaltır, böylece aracın menzilini artırır. Günümüzün dizelle çalışan otomobilleri, dolu tek bir depoyla, benzinle çalışan muadillerinden yüzde 30 oranında daha fazla mesafe kat eder; bu da, sürücülerin yakıt almak için durmak zorunda kalmaksızın daha uzun süreler boyunca sürüş yapabileceği anlamına gelir. Dahası, modern dizel, SUV’ları daha sessiz bir şekilde ve daha az titreşimle çalışarak, daha düşük düzeyde gürültü yapar.”
SUV’lara yönelik olarak bir başka güç aktarım sistemi de ‘takılabilir hibrit’. Ekonomik bir içten yanmalı motor ile güçlü elektrifikasyonu bir araya getiren sistem, sürücülere 60 kilometrelik bir mesafeye kadar saf elektrikli sürüş keyfi sunuyor. Takılabilir hibrit güç aktarma mekanizmaları ciddi anlamda daha pahalı olduğu için, şu an yalnızca asıl tercih sebebi sürüş keyfi olan müşterileri cezbediyor. Çünkü bu sistemlerin ilave elektrikli tahrik mekanizmaları daha da fazla dinamik performans sunuyor. Ancak takılabilir bir hibriti düzenli olarak prizden şarj etmek, enerji maliyetlerini yüzde 90 oranında azaltabiliyor.
“FUEL PİLOT” İNTERNET SİTESİ EN DOĞRU ARAÇ SİSTEM SEÇİMİNİ BELİRLEYEBİLİYOR''
Günümüzde niş ürün olan takılabilir hibritler, önümüzdeki birkaç yıl içinde daha yaygın hale gelecek. Bu gerçekleşene kadar, SUV almak isteyenlerin çoğu, dizel ve benzinli araç seçenekleri arasında kalacak. Kullanıcılara destek için www.fuel-pilot.de adresiyle bir internet sitesi hayata geçti. İngilizce ve Almanca hizmet veren site, yakıt, servis maliyetleri, sigorta, vergi ve yıpranma payı gibi faktörleri göz önünde bulundurarak, sürücülere kendileri için en uygun güç aktarma mekanizmasının hangisi olduğunu gösteriyor.