Bir zamanlar Şehir Hatlarının gözdesi olan ancak yıllardır atıl durumda kalan, "Boğaz'ın heybetlisi" Paşabahçe Vapuru, satışı ve sökümünün yapılacağı günü bekliyor.
Çeyrek asırdır kaptanlık yapan Bilgehan Murat Miniç'in, "Boğaz'a en çok yakışan gemi" olarak nitelendirdiği, Şehir Hatlarının en büyük ve en hızlı en gemisi Paşabahçe, İtalya'da inşa edildi.
73,84 metre boyunda, 12,98 metre eninde, 3,90 metre derinliğinde, 1042 gross tonilatoluk, 839 ton boş ağırlığı bulunan tarihi yolcu gemisi, yıllar boyunca İstanbullulara hizmet verdi.
İstanbul Liman Başkanlığı, uzun süredir Beykoz'da atıl durumda bulunan geminin satışı ve sökümü için ihale düzenledi.
Kaptan Miniç, denize ilk çıktığı ve "eşsiz" olarak nitelendirdiği Paşabahçe Vapurunun hikayesini AA muhabirine anlattı.
Tarihi Paşabahçe Vapurunun ilk etapta 2. Dünya Savaşı sonlarına doğru savaş gemisi formunda dizayn edildiğini ve kızağa konulduğunu belirten Miniç, savaşın sona ermesiyle Türkiye'den gelen talep üzerine geminin Şehir Hatları Vapuru formuna çevrildiğini söyledi.
İtalya'dan İstanbul'a 22 deniz mili hızla gelen geminin 17 Ekim 1952'de seferlere başladığını dile getiren Miniç, şöyle konuştu:
"Şehir hatlarının en büyük, en hızlı, en çok yolcu kapasitesi olan, hem ismiyle hem de duruşuyla Boğaz'a en çok yakışan gemiydi. Paşabahçe Vapuru, benim de 1992 yılında stajyer olarak denize ilk çıktığım gemidir. Beykoz'da bir Paşabahçe Mahallesi olmasından dolayı hem Beykoz için hem de İstanbul Boğazı için özel bir önemi var."
Doğuma da şahitlik etti
Geçmişte bir kadının Eminönü-Adalar seferi sırasında Paşabahçe Vapurunda doğum yaptığını anlatan Miniç, çocuğa deniz üzerinde doğması nedeniyle "Deniz" adı verildiğini söyledi.
Beykoz'dan da birçok kişinin tarihi Paşabahçe Vapurunda gemici, makineci, yağcı olarak çalıştığını hatırlatan Miniç, geminin Eminönü-Adalar ve Çınarcık-Yalova ekspres seferlerine 2010 yılına kadar devam ettiğini aktardı.
Miniç, Paşabahçe Vapurunun 2010'da çürüğe ayrılacağı söylendiğine çok üzüldüklerini ifade ederek, "İstanbul kadim bir şehir, kadim şehirlerin de kadim değerleri olur. Şehir Hatları, Şirket-i Hayriye'den beri mazisi olan bir şirket. Bu mazinin de bugün kalan tek hatırası Paşabahçe Vapuru." ifadesini kullandı.
Miniç, Paşabahçe ile aynı sınıfa yakın olan gemilerin Dolmabahçe ve Fenerbahçe olduğunu, sonrasında da Bahçekapı ve Fahri Korutürk gemileri yapıldığını belirtti.
Birbirine benzer olan kardeş gemilere denizci tabiriyle "sister ship" dediklerini ancak Paşabahçe'nin kardeşi bulunmadığını anlatan Miniç, şöyle devam etti:
"Dolmabahçe ve Fenerbahçe vardı. Dolmabahçe 1994'te çürüğe çıkmıştı. Fenerbahçe gemisi de şu anda Sütlüce'deki Deniz Müzesinde sergileniyor. Paşabahçe, limana bağlandığı gün bile 2010 yılında Şehir Hatlarının en hızlı gemisiydi. O zaman 18 mil süratle giderdi. Şu anda bile Şehir Hatları işletmesinde 13-14 deniz milini geçen gemi yok. Paşabahçe, çürüğe ayrılacak dedikleri anda dahi Boğaz'ın en hızlı, en güçlü gemisiydi."
"İnşallah yaşatılır"
Miniç, Paşabahçe Vapurunun yaşatılmasını istediklerini söyledi.
Vapurun denizcilik okulunda, öğrencilerin ve ilçe halkının yararına ziyarete açılabileceği ya da okulda atölye olarak kullanılabileceğini ifade eden Miniç, şunları kaydetti:
"Paşabahçe Vapurunun şu anda yüzer hale getirilmesi, yeni bir gemi yapımından daha pahalıya mal olur. Türk filmlerinde önce Kız Kulesini görürsünüz sonra yanından beyaz bir vapur geçer. O vapurların en yiğidi Paşabahçe'dir. İnşallah yaşatılır. İstanbullu bir denizci olarak bizim temennimiz bu yönde."
Bu arada, Paşabahçe Vapurunun "bulunduğu yerde satışı ve söküm bölgesi dışında sökümü"ne dair ihale, 4 Kasım'da İstanbul Liman Başkanlığında açık teklif usulüyle yapılacak.