Karada, Havada ve Denizde Rekorlar Kıran Bir Bakandı
Türkiye siyasi tarihine baktığımızda 2002 yılında yapılan genel seçimlerde, Ak Parti’nin tek başına iktidara geldiğini görürüz. 58. Hükümet açıklandığında ise Başbakan’ın Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna aslen Binali Yıldırım’ı atadığı görürüz. Yıldırım’ın bu bakanlığa neden atandığını sormadan önce özgeçmişine kısaca bir bakmakta yarar var sanıyorum. Yıldırım, İTÜ İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı. 1978-1993 arasında Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesi’nde yöneticilik yaptı.. 1994-2000 yılları arasında Deniz Otobüsleri İşletmeleri (İDO) da Genel Müdürlüğü görevinde bulundu.. Başta İstanbul-Yalova ve Bandırma hatlarının açılarak, Adnan Menderes ve Turgut Özal hızlı feribotlarının sefere konulması olmak üzere İstanbul’a kazandırılan toplam 29 iskele/terminal, 22 deniz otobüsü ve 4 feribotla İDO’yu alanında dünyanın en büyük Şirketleri arasına soktu. Yaptıklarına baktığımda Başbakanın ne kadar isabetli bir seçim yaptığını anlıyorum. Yıldırım, başarıları nedeniyle , 59’uncu Hükümette de Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna oturdu. 60. hükümet açıklandığında Ulaştırma Bakanlığı koltuğunda yine Sayın Binali Yıldırım’ı gördüğümüzde doğrusu hiç mi hiç şaşırmadık. Çünkü o koltuğun hakkını layıkıyla veriyordu. Kara, deniz ve hava ulaşımının, telekomünikasyon ve uydu haberleşmesi gibi önmeli konularda neleri ne kadar yaptığını akıl, insaf ve iz’an sahibi herkes takdir edecektir.. Son 30 yılı siyasi açından yakından takip eden birisi olarak diyorum ki, en az konuşan ve en çok iş yapan bir bakan tanıdık.. Ben mesleğim gereği havacılık konusuyla ilgiliyim. Nereden nereye geldiğimizi burada her zaman anlattım. Her kesimden halkın uçağa binme hakkı olduğu bilen, ve kabul eden birisi olarak havayolunu elitlerin tekelinden çıkarıp, halkın yolu haline getiren, birisi olarak sayın bakan bu milletin makus talihini yenen devlet adamlarından biri olarak tarihe altın harflerle geçmiştir. Binali Bey, bakanlık koltuğunda tam 8,5 yılı geçirdi. Şaibesiz, sorunsuz, muhalefetin bile saygı duymak zorunda kaldığı bir bakanlık yaptı. Çalıştı iş üretti, hiç ama hiç laf üretmedi. Çok az konuştu. Bazen de çok ince esprilerle söylemek istediğini söyledi. Binali Bey önümüzdeki seçim için, kanunlar gereği,(bence çok saçma ve anlamsız ama neyse) koltuğunu müsteşarı ve eski çalışma arkadaşı Sayın Habip Soluk’a teslim etti.
Ulaştırma Bakanlığı makamında düzenlenen devir-teslim törende, 180 bin kişiye yaklaşan ”Ulaştırma Ailesi”nin gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Yıldırım, Bakanlığına bağlı kuruluşların önemli işlere imza attığını belirterek, projeler hakkında da bilgi verdi. Habib Soluk, Binali Yıldırım’ın sadece 8.5 yılda onlarca yılda yapılabilecek hizmetleri hayata geçirdiğini belirterek, ”kara” trenin hiç geçmediği istasyonların bulunduğu Türkiye’ye hızlı trenin Yıldırım döneminde geldiğini anlattı. Yıldırım’ın, Ulaştırma Bakanlığında ekip ruhu oluşturduğunu ifade eden Soluk, Ulaştırma Bakanlığının da geçen süre zarfında devlete kaynak aktaran bir kuruma dönüştüğüne dikkati çekti. Soluk, Binali Yıldırım’ı sadece Ulaştırma Bakanı olarak değil, aynı zamanda ”ağabeyi ve dostu” olarak da gördüğünü dile getirdi. Habib Soluk, ”Sayın Başbakanımız tarafından bana tevdi edilen bu önemli görevi, gayretle azimle ve sizlerin de desteğiyle yürüteceğime, umarım ki emaneti, aldığım gibi kesintiye uğratmadan zatıalinize takdim edeceğimi ümit ediyorum” diye konuştu. Daha sonra günün anısına Yıldırım’a plaket sunan Soluk, gözyaşlarına engel olamadı. Bu iki dostun, iki arkadaşın vedasıydı. Ama gözyaşlarıyla bakanlık gibi önemli bir makamı teslim alan bir bürokrata hiç rastlamamıştır. Asil bir tavırdı, içten bir duruştu. Habib Soluk, devlet terbiyesi ve nezaketi gereği Binali Yıldırım’ı aracına kadar uğurladı. Yıldırım, üçüncü kez alkışlarla Ulaştırma Bakanlığından ayrıldı. Bir daha döner mi veya nasıl denir bilinmez. Yıldırım, ”12 Haziran’dan sonra yeniden Ulaştırma Bakanlığı ya da farklı bir bakanlık beklentiniz var mı, yoksa ‘Bana 8 yıl yetti, başka arkadaşlar görev yapsın mı’ diyorsunuz?” sorusuna esprili şekilde ”Onu ayrıca konuşalım” karşılığını verdi. Yıldırım, gazetecilerin ”Bundan sonra ne yapacaksınız? Dinlenecek misiniz, seçim hazırlıklarına mı başlayacaksınız?” sorusu üzerine ”Durmak yok, yola devam” dedi. Yolun açık olsun sayın bakan, sizi bu makama bir daha bekliyoruz. Daha yapacaklarınız var biliyoruz. Seçim kampanyanızda başarılar diliyoruz.