BES fonlarının yüzde 60'nın farklı kurumlarca yönetilmesine 1 Mart'ta başlandı.
Hazine Müsteşarlığı 20 Haziran 2017 tarihli sektör duyurusu ile toplam portföyün yüzde 40'ından fazlası aynı Portföy Yönetim Şirketi tarafından yönetilemeyeceğine ilişkin düzenleme getirmişti.
Bireysel emeklilik şirketleri yıl sonu varlık büyüklüklerini dikkate alarak 28 Şubat 2018 tarihine kadar çalışacakları yeni portföy yönetim şirketlerini belirleyerek bu tarihten itibaren yeni sisteme uyum sağlamakla yükümlü hale geldi. Bu düzenleme öncesinde portföylerin yüzde 100'ünün tek kurum tarafından yönetilmesi mümkünken ekonomi yetkilileri bu alanda rekabeti getirmeyi amaçladıklarını açıklamışlardı.
"Getiriden çok varlık tercihleri önemli olacak"
Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı, yeni dönemde iş yapış şekillerinin değişeceğini ancak katılımcı için getiriden çok varlık tercihlerinin önemli olacağını söyledi.
Reuters'la yaptığı söyleşide Ersarı, geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren portföy yönetim şirketlerinin bu alandaki çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını belirterek, yeni sistemle ilgili şunları söyledi:
"İş yapış şekilleri farklılaşıyor; daha az sayıda emeklilik şirketlerine hizmet veren kurumlar daha çok sayıda emeklilik şirketlerine verecek ve aracı kurumların portföy yönetim hizmetleri çeşitlenecek, entegrasyonlar artacak."
"Aslında değişiklik akışlarla ilgili olacak" diyen Ersarı sözlerini, "Onun ötesinde burada amaç iyileştirme. Fon performanslarını rekabetle iyileştirilmesi hedefleniyor olabilir ama esas odaklanılması gereken katılımcının varlık tercihlerini doğru belirmesi olduğunu belirtmek istiyorum" diye sürdürdü.
Ersarı, "Bir fonun diğerinden iyi getirmesinin elbette artısı var ama esas değer katılımcının hangi varlık sınıfını hangi oranda tercih edeceğini bilmesi. Bu nedenle o alanda varlık sınıflarını belli havuzda yürütmeye çalışan fonlar var" dedi.
Katılımcılar "Benim yerime sen seç" diyebilecek
Ak Portföy olarak varlık sınıfını belli havuzlarda yürütmeyi yaygılaştıracak uygulamalara geçtiklerini belirten Ensarı, "Katılımcılar artık portföy yönetim şirketlerine 'benim yerime sen seç' diyebilecekler; bu yeni ve henüz uygulamaya konmadı. Bu bizim üzerinde çalıştığımız bir şey. Dolayısıyla esas değer ancak doğru varlık sınıfına doğru oranda oluşturmakta yatıyor" dedi.
Ak Portföy olarak bu uygulamadan önce dört farklı uluslararası şirketin fonlarını yönettiklerini belirterek, "Bunu masaya koyabilen şirketlerin mutlaka pazarın içinde olacağı dönem içerisindeyiz" dedi.
Ersarı yeni düzenlemenin sektörde nasıl bir hareketlilik getirdiğini ise şöyle özetledi:
"Geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren portföy yönetim şirketleri yeni düzenlemeye uyum sağlamak için çalışmalarını yoğunlaştırdı. Emeklilik şirketleri de kendilerine en az iki tane daha portföy yönetim şirketi bulmak zorunda kaldılar. Mevcut durumda emeklilik fonu yöneten portföy yönetim şirketleri de yönettikleri varlıkları kaybetmemek için farklı emeklilik şirketlerine talip oldular.
"Hiç yönetmeyenler de buradan pay almak amacıyla emeklilik şirketleriyle yoğun temasa başladı ve bu süreç altı ay devam etti. 28 Şubat buna uyum sağlamak için son tarihti. Bu dönemden sonra emeklilik şirketleri fonlarının en fazla yüzde 40'ını tek şirkete yönettirebilecek."
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) verine göre Türkiye'de emeklilik fonları büyüklüğü 2017 dokuz aylık dönem itibariyle 74 milyar TL'ye ulaştı. Aynı dönemde Türkiye'de yönetilen portföy büyüklüğü ise 147 milyar TL civarında oldu.
Emeklilik Gözetim merkezi verilerine göre ise 16 Şubat itibariyle BES'te katılımcı sayısı 6.93 milyon, devlet katkısı dahil fon tutarı ise 79.5 milyar TL, otomatik katılımda ise çalışan sayısı 3.91 milyon, fon tutarı ise 2.15 milyar TL oldu.