BDI-Kriz İlişkisi
Baltık Kuruyük İndeksinin (BDI), 2011 yılı Ağustos-Ekim ayları arasında 1200-1300 seviyelerinden yaklaşık 2 kat artarak 2100-2200 seviyelerine çıkması pozitif bir trendi göstermektedir.
Ancak 2008 sonu-2009 başında dibi gören indeksin 2009 sonu-2010 başında 4.000-4.500 seviyelerini de gördüğü, buna rağmen 2010 sonu-2011 başı itibariyle tekrar 1.000 puana kadar gerilediğini de düşünürsek, indeksin Ekim ayında 2011 yılının en yüksek seviyesine ulaşması, krizin etkisinin azalmaya başladığı şeklinde yorumlamak hatalı olabilir.
Bu durumda eğer indeks 2011 yılı sonuna kadar 2 katlık bir artış göstererek 2009 ve 2010 yıllarında ulaşılan seviyeyi aşıp 5.000 seviyelerine ulaşırsa, ki bunun olması için olağan dışı çok olumlu bir gelişme olması gerekir ve şu anda böyle bir gelişme gözükmüyor, işte o zaman BDI indeksi krizin tesiri ile ilişkilendirilebilir.
2007 yılında indeksin 10.000-12.000 seviyelerinde olduğu da dikkate alındığında, indeks halen deniz taşımacılığına dinamizm kazandırmayacak kadar düşük bir seviyededir.
Küresel krizin ne kadar daha süreceğine dair bir tahmin yapmak oldukça zor. Fakat reel sektörde yaşanan kapasite, işgücü ve üretim kaybı, krizin reel sektör üzerindeki etkisinin finans sektörüne nazaran daha ağır ve uzun vadeli olacağının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Zira 1973-1979 petrol krizi, Asya, Rusya ve Latin Amerika krizleri, Türkiye’deki 2001 krizi vb. gibi bölgesel krizlerin 5 ila 7 yıl sürdüğü ve halihazırda yaşanan krizin ise bölgesel değil küresel bir kriz olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 2007 yılı sonunda başlayan, etkileri 2008 yılında hissedilmeye başlanan ve son 4 yıldır içinde bulunduğumuz küresel krizin etkileri için 7 yıldan bile daha uzun süreleri düşünmek kanımca mümkündür.
FATİH YILMAZ
Gemi İnş. Müh., GMO Üyesi