Balkan ülkelerinin tarihi ve doğal güzellikleri, 22. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'nda (EMITT) yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtılıyor.
Fuarda, Bosna Hersek, Makedonya, Yunanistan ve Bulgaristan gibi Balkan ülkelerinin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtan seyahat acenteleri ve tur operatörleri, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi 2. holde stant açtı.
Kuzey Yunanistan Eyaleti Valiliği Turizm Danışmanı Stefanos Hajimanolis, Kuzey Yunanistan'ın kültür turizmini tanıtmak için fuara katıldıklarını söyledi.
Serez, Pierya, Selanik ve Karaferye gibi bölgelerde Osmanlı'dan kalan büyük eserler olduğuna işaret eden Hajimanolis, ''Camilerimiz, türbelerimiz ve çeşmelerimiz buranın çok önemli bir parçası. Halkidiki Yarımadası yazlık bir yer. Kılkış ise Makedonya sınırına yakın ormanlık bir yer. Bu fuarda Yunanlar acentelerle, otellerle ve müşterilerle bir araya geliyor. İnsanlar bir araya geldiğinde ön yargılar yıkılıyor ve bir sinerji oluşuyor. Bu yüzden Yunan turizminin tanıtımı için EMITT çok büyük önem taşıyor.'' diye konuştu.
"Makedonya'ya en çok Türkiye'den turist geliyor"
Makedonya Turizm Tanıtım ve Destek Ajansı Temsilcisi Nebi Ahmeti de Makedonya'nın tarihi mekanlarını, kendine has yemeklerini, doğal güzelliklerini ve kültürel değerlerini fuarda tanıttıklarını söyledi.
Makedonya'nın turistik şehirlerinden bahseden Ahmeti, ''Ohri, Makedonya'nın en ünlü turistik şehri. 'Balkanların incisi' diye tabir edilen Ohri Gölü ve şehri UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Başkent Üsküp'te Osmanlı'dan kalma birçok tarihi yerler gezilebilir. Türklerin 'Manastır' dedikleri Bitola şehri eski Osmanlı şehirlerindenmiş. Mavrova Milli Parkı, ülkemizde gezilebilecek çok güzel bir yer. Tetova-Kalkandelen'de Alaca Cami var.'' diye konuştu.
Fuara 6. kez katıldıklarını ve Türkiye'de yapılan fuarların Makedonya için önemli olduğunu dile getiren Ahmeti, ''Makedonya'ya en çok Türkiye'den turist geliyor.'' dedi.
"Saraybosna, Avrupa'nın Kudüs'ü"
Bosna Hersek'in tanıtıldığı stantta ziyaretçileri bilgilendiren Saraybosna Turizm Acentaları Birliği Yöneticisi Faruk Caluk da Saraybosna'nın çok özel bir şehir olduğunu vurguladı.
Osmanlı'nın gelmesiyle şekillenen tarihi şehrin Türk-Osmanlı kültürünü yansıttığına işaret eden Caluk, ''Şehrin batısı ise Avusturya Macaristan kültürünü yansıtıyor. Şehrin ortasında yer alan çizgide 'kültürlerin buluşma noktası' yazıyor. Çok küçük bir alanda çok eski camiler, Katoliklerin, Ortodoksların ve Yahudilerin ibadethanelerini bir arada görebiliyorsunuz. Bu farklı dinlerin sentezinden dolayı Saraybosna, Avrupa'nın Kudüs'ü olarak anılıyor.'' ifadelerini kullandı.
Dağlarla çevrili bir şehir olan Saraybosna'nın kış sporlarına da elverişli olduğunu aktaran Caluk, yazın ise dağlardaki karların erimesiyle şehrin doğal güzelliklerinin ortaya çıktığını anlattı.