Yabancı uzmanlar, son dönemde Avrupa'da artan popülist eğilimlerin Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi için tehlikeli olduğunu belirterek, bu durumun Avrupa'da finansal krize sebep olabileceğini ifade ettiler.
Konuya ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunan ING Euro Bölgesi Başekonomisti Peter Vanden Houte, popülist partilerin ağırlığının arttığı ülkelerde göç ve serbest ticaret karşıtı görüşlerin daha fazla olduğunu ifade etti.
Popülist söylemlerin çoğaldığı ülkelerde sığınmacı probleminin çözülmesinin ve bu meselenin ekonomiye etkisini tahmin etmenin zor olduğunu aktaran Houte ancak serbest ticareti sınırlandırmanın Avrupa ekonomisi üzerindeki etkisinin olumsuz olabileceğini dile getirdi.
Houte, olası ticari bariyerlerin Avrupa'nın ticari partnerlerinin misilleme yapmasına sebep olabileceğini anlattı. Ticari bariyerlerle rekabeti önlemenin verimlilik ve büyümeyi olumsuz etkileyeceği öngörüsünde bulunan Houte ancak popülist yaklaşımlardaki en büyük tehlikenin Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi üzerindeki tehdit olduğunu vurguladı.
Houte, İtalya, İspanya, Hollanda gibi ülkelerde AB ve Euro Bölgesi karşıtı grupların şu an için çoğunluk olmadığını kaydetti. Popülist partilerin, küreselleşme, entegrasyon gibi Avrupa ekonomisine yararlı olmuş etkenlere karşı düşmanca tutumlar yaratmasının tehlikeli olduğunun altını çizen Houte, İtalya, Fransa gibi büyük Avrupa ülkelerinin Euro Bölgesi'nden ayrılmaya karar vermesi durumunda bunun Avrupa'da finansal krize sebep olabileceğini belirtti.
"Almanya'nın politikasında çok az değişiklik bekleniyor"
IHS Markit Uzman Danışmanı Brian Lawson ise radikal politik grupların politikayı değiştirme gücüne sahip olmaları durumunda, iş dünyasındaki belirsizliklerden ve yatırım iştahının azalmasından kaynaklanacak ekonomik risklerin artacağını ifade etti.
Ülkelere göre her politik akımın farklı olduğunu aktaran Lawson, bu yüzden etkilerin de söz konusu partilerin tutumuna göre farklı olabileceğini dile getirdi. Lawson, Hollanda'nın politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını anımsatarak, Fransa'nın ise hassas bir durumda olduğunu dile getirdi.
Fransa'da Ulusal Cephe'nin seçimleri ilk turda kazanacağını ancak ikinci turda kazanma şansının olmadığını anlatan Lawson, Almanya'nın politikasında da çok az değişikliğin beklendiğini vurguladı.
Berenberg Avrupa Ekonomisti Florian Hense de popülistlerin karışık sorular için basit cevapları olduğunu belirterek, sorunlara çözüm bulmadıklarını, politikalarıyla daha kötü durumlara neden olduklarını ifade etti.
Popülistlerin politik belirsizlikle beraber güven ortamı, yatırım ve özel tüketim üzerinde baskı oluşturulabileceğini aktaran Hense, Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkelerin herhangi bir tanesinde popülist grupların iktidara gelmesi durumunda bunun AB'nin ve Euro Bölgesinin sonu anlamına gelebileceğini dile getirdi.
Hense, Fransa'da Ulusal Cephe Lideri Marine Le Pen'in kazanamayacağı, İtalya'nın da Euro Bölgesi'nden ayrılmayacağı öngörüsünde bulundu.