Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Raif Kandemir, "Bana göre Antarktika dünyanın damacanası çünkü dünyadaki içilebilir su rezervinin yüzde 60-65'i Antarktika'da saklı. Dolayısıyla ülkelerin sadece su için bile orada olması gerekiyor çünkü dünya gittikçe su fakiri bir hale geliyor." dedi.
Kandemir, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Ömer Alptekin Amfisi'nde organize edilen, "Antarktika'da Bilim Yolculuğu" konulu gözlem ve deneyim paylaşma etkinliğinde, Türk bilim insanlarının, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin koordinatörlüğünde gerçekleştirilen "Antarktika'ya Bilim Üssü Kurulması Projesi" kapsamında üç kez Antarktika'ya gittiklerini söyledi.
Antarktika'ya giden ikinci ekipte yer aldığını dile getiren Kandemir, 14,2 milyon kilometrekarelik Antarktika'nın dünyanın en büyük beşinci kıtası olduğunu ifade etti.
Kandemir, içerisinde ülke olmayan Antarktika'nın güney yarım kürenin en altında bulunduğunu anımsatarak, bazı bölgelerine 2 milyon yıldır yağmur yağmadığına işaret etti.
Antarktika'nın dünyanın en kurak, en soğuk ve en rüzgarlı yeri olduğunun altını çizen Kandemir, "Kıtanın en yüksek noktası 4 bin 800-5 bin metreye kadar çıkıyor. 2017'de ölçülen değerlere göre, Antarktika'daki en yüksek ısı 19,8, en düşük ısı ise eksi 94,7 santigrat derece olarak ölçülmüş. Bu nedenle o bölgede çalışmak çok zor." diye konuştu.
Kandemir, Antarktika'nın bir kıta dolayısıyla da kara olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Karanın üzeri bir buz takkesiyle kapatılmış. Buz takkesinin ortalama kalınlığı yaklaşık bin 800 metre civarında, maksimum olduğu yerlerde 4 bin 800 metreye kadar da çıkıyor. Zaman zaman, 'madem her yer buz niye ülkeler, bilim insanları Antarktika'da?' sorusu ile karşılaşıyoruz. Bana göre Antarktika dünyanın damacanası çünkü dünyadaki içilebilir su rezervinin yüzde 60-65'i Antarktika'da saklı. Dolayısıyla ülkelerin sadece su için bile orada olması gerekiyor çünkü dünya gittikçe su fakiri bir hale geliyor. Buz takkesinin altında, her topoğrafyada gördüğünüz göller, nehirler, dereler yani coğrafik ögelerin hepsi var. Sadece bunların üzeri buzla tamamen kapatılmış."
"İklim değişiklikleri Antarktika'yı etkiliyor mu, etkilemiyor mu?" sorusunu dile getiren Kandemir, şöyle devam etti:
"2017 yılında yapılmış çalışmaya göre, 2012'den önce kıta 76 milyar ton buz kaybetmiş. 2012-2017 yılları arasında ise bu rakam 219 milyar tona kadar çıkmış yani ciddi anlamda küresel ısınmadan kıta etkileniyor. Bütün buz takkesinin erimesi durumunda dünyadaki su seviyesinin 58 metre kadar yükseleceği tahmin ediliyor. Antarktika Kıtası'nın yüzde 98'lik bölümü kar ve buzla kaplı, yüzde 2'lik bölümü ise kara. Jeoloji anlamında, görünen yüzde 2'lik karanın da yüzde 0,5'i şu ana kadar çalışılmış yani bilimsel çalışmaya bakir alan."
Kandemir, Antarktika'nın kimseye ait olmadığını vurgulayarak, konuşmasında şunlara dikkati çekti:
"Bazı ülkelerin hak iddiaları var ama resmi anlamda geçerliliği yok. Antarktika dünyaya ait bir kıta parçası, içerisinde ülke yok, peki Antarktika'yı kim koruyor? 1961 yılında yürürlüğe girmiş, Türkiye'nin de 1995 yılında taraf olduğu Antarktika Antlaşması var. Bu antlaşma bünyesinde Antarktika tamamen koruma altında yani oraya elinizi kolunuzu sallayarak gitme veya istediğiniz şekilde bilimsel çalışma yapma şansınız yok. Antarktika Antlaşması'nda imzası bulunan 29 danışman ülkenin yer aldığı sekreteryadan izin almanız gerekiyor. Türkiye şu anda Antarktika'da 24 gözlemci ülke arasında. Türkiye, 29 danışman ülke arasına girmeye çalışıyor. Antarktika'da 53 ülke bilimsel çalışma yapıyor ve 30 ülkenin bilim üssü var."
Antarktika'ya giden ekipte yer alan, KTÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Şenkaya ise yolculuğa ve kıtada yaptıkları bilimsel çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Şenkaya, Antarktika'ya gitmeyi planlayanlara deneyimlerinden yola çıkarak çeşitli tavsiyelerde bulundu.
Etkinliğe, KTÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Hüsem, "Antarktika'ya Bilim Üssü Kurulması Projesi"nde yer alan KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Başar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.