Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, Türkiye'de altın üretiminin 2012 yılından bu yana gerileme kaydettiğini söyledi.
Altın üretiminin 2001 yılında Bergama-Ovacık’ta başladığını, günümüzde 13 madende altın üretildiğini anlatan Yücel, Türkiye’de ekonomik olarak işletilebilecek bir altın madeninin keşfedilip üretime geçirilebilmesi için geçen sürenin 10-15 yıl daha fazla olduğunu, bu nedenle çoğu sermaye sahibinin geri dönüş süresi bu kadar uzun olan bir alana yatırım yapmaya sıcak bakmadığını söyledi.
Altın madenciliğinde 1 milyar doları aramalara, 3 milyar doları yatırımlara olmak üzere bugüne kadar yaklaşık 4 milyar dolar harcandığını bildiren Yücel, şunları kaydetti:
"2001 yılında 1,4 tonla başlayan altın üretimi, 2012'ye kadar sürekli artarak 2012'de 33,5 tona ulaştı. 2012'den sonra izin sürecinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle üretim düşme eğilimine girdi ve 2017'de altın üretimi 21 ton seviyesine geriledi. 2001 yılından 2017'ye kadar geçen 17 yılda toplam 273 ton altın üretimi gerçekleştirildi ve devlete 55 ton altına eş değer vergi ödendi."
Hasan Yücel, 23 yılda 3 bin 649 ton altın ithal eden Türkiye’nin, yılda 2,5-3 milyar dolarlık altın takı ihracatı gerçekleştirildiğini söyledi.
Son 23 yılın verilerine göre, ülkenin yıllık altın talebinin yaklaşık 150 ton olduğunu ifade eden Yücel, Türkiye'nin, altın ihtiyacını kendi kaynaklarından karşılayabilecek potansiyele sahip olmasına karşın altın ithalatına yılda 5-7 milyar dolar ödediğini kaydetti.
Halihazırda söz konusu 150 ton altın talebinin yaklaşık yüzde 15’inin Türkiye'deki üretimle karşılandığını, geri kalanın ithal edildiğini bildiren Yücel, "Oysa Türkiye’nin 6 bin 500 ton altın potansiyelinin henüz yaklaşık 900 tonunu rezerve dönüştürebilmiş durumdayız. Geride kalan 5 bin 600 tonun tespiti için maden aramalarına yaklaşık 12 milyar dolar risk sermayesi harcaması gerekmektedir." dedi.
"Arama bütçesi 10 milyon doların altına düştü"
Altın Madencileri Derneği Başkanı Yücel şunları kaydetti:
"Türkiye’de altın madenciliği 2001 yılından 2012'ye kadar çok önemli bir gelişme kaydetmiş ve aramalara harcanan risk sermayesi yılda 120 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Ne var ki daha sonraki süreçte izinlerin alınmasında yaşanan belirsizlikler ve orman izin bedellerindeki astronomik artışlar nedeniyle arama bütçeleri giderek azalmış ve 2018 yılı için toplam arama bütçesi 10 milyon doların altına düşmüştür. Bir başka ifadeyle, altın madenciliğinde yeni aramalar durma noktasına gelmiştir. Bugünkü verilere göre, Türkiye’de 350 maden arama ruhsatından sadece bir tanesi uluslararası klasmanda bir altın madenine dönüşebilmiştir."