Almanya’nın sahip olduğu binlerce ton fiziki altının yaklaşık yüzde 37’sini muhafaza eden ABD Merkez Bankası (Fed), ülkenin yurt dışındaki en büyük altın deposu konumunda bulunuyor.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), bu ay yaptığı açıklamada, bankanın diğer ülkelerde depoladığı altın rezervlerini Frankfurt’a taşıma işleminin geçen yıl başarıyla devam ettiğini, New York’tan 111 ton ve Paris’ten de 105 ton olmak üzere 2016'da toplamda 216 ton altının ülkeye transfer edildiğini belirtmişti.
Bundesbank'tan edindiği verilere göre, banka, 31 Aralık 2016 itibarıyla 3 bin 378 ton altın rezervine sahip. Bundesbank, altınlarının bin 619 tonunu, yani yüzde 48’lik bölümünü Frankfurt'ta tutuyor.
Diğer altın rezervleri ise şu aşamada ABD Merkez Bankası (Fed), İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Fransa Merkez Bankası gibi ülkenin partner merkez bankalarında bulunuyor.
Fed, Almanya'nın altın deposu
Ülkenin altın rezervlerinin bin 236 tonluk kısmına, yani yaklaşık yüzde 37’sine ev sahipliği yapan Fed, Almanya’nın en önemli altın deposu olarak öne çıkıyor.
BoE altın rezervlerinin yaklaşık yüzde 13’ünü, yani 432 tonunu, Fransa Merkez Bankası da Almanya'nın 91 ton altınını, yani yaklaşık yüzde 2’lik bölümünü depoluyor.
2013 yılında uygulanan altın depolama planına göre, Bundesbank, Almanya'nın altın rezervlerinin yarısını 2020 itibarıyla Frankfurt'ta kendi kasasında depolamayı planlıyor.
Altın transfer süreci tamamlandıktan sonra Bundesbank, sahip olduğu altınların bin 236 tonunu Fed'in deposunda ve 432 tonunu da BoE’nin kasasında tutmaya devam edecek. Geri kalan kısım ise Bundesbank’ta depolanacak.
Söz konusu program kapsamında New York'tan 300 ton ve Paris'ten 283 ton altın bankanın Frankfurt'taki merkezine taşınırken, Paris'te kalan 91 ton altının da yıl sonu itibarıyla transfer edilmesi planlanıyor.
Bundesbank, bu yılın sonu itibarıyla altınlarının yarısını Frankfurt'ta tutmuş ve bunu öngördüğü 2020 yılından önce gerçekleştirmiş olacak.
Almanya yurt dışındaki altınları neden geri getiriyor?
Almanya’nın en önemli altın deposu konumunda bulunan ABD, en fazla altının taşındığı ülke de oldu. Almanya ile ABD Başkanı Donald Trump yönetimi arasındaki zayıf ilişkilere karşın Bundesbank, şu anda New York’tan altın nakli için başka bir plan olmadığını ve Trump döneminin durumu değiştirmediğini açıkladı.
Almanya'nın ABD’den bu kadar çok altını geri çekmesi, iki ülke arasındaki güven düzeyinin oldukça düşük bir seviyeye gerilediğinin işareti olarak algılanıyor.
1950 ve 1960’lı yıllarda dış ticaret fazlasıyla Batı Almanya’nın, elde ettiği altınları bankanın yurt dışındaki merkez bankalarına gönderip yıllar sonra geri çekmesinin çeşitli sebepleri olduğu belirtiliyor.
Batı Almanya, soğuk savaş döneminde Sovyet ordusu tarafından ele geçirileceğinden korkarak önemli miktardaki altın rezervini yurt dışına taşımıştı. Berlin Duvarı’nın 1989'da yıkılmasından sonra bile altın rezervleri denizaşırı ülkelerde kaldı.
Savaş döneminin sona ermesi altınları ülkeye taşıma sebeplerinin başında gelirken, diğer nedenler arasında ekonomik kriz durumlarında altının kredibiletisinin yüksek olması da yer aldı.
Almanya'nın altınlarının bir bölümünü New York ve Londra'da bırakma gerekçesi ise her iki noktanın söz konusu büyük ticaret merkezleri ve altınların kolayca dövize çevrilebiliyor olması olarak gösteriliyor.