Birleşik Krallık'ın AB'den anlaşmasız şekilde ayrılmasının Alman şirketlerini önemli ölçüde etkilemesinden endişe duyan Alman Maliye Bakanlığı, özellikle finansal piyasalarda kaosun önüne geçmek için hazırlık yaptığını duyurdu.
Alman hükümeti, bu çerçevede sınır ötesi yapılan sigorta ve türev sözleşmelerini koruyacak iki yeni kanun üzerinde çalışma yapıyor. Hükümet, söz konusu konuda Fransa, İspanya ve İtalya’nın da içinde olduğu birlik üyesi diğer ülkelerle koordineli olarak çalışıyor.
Alman Maliye Bakanlığı ayrıca, sert bir Brexit sonrası oluşacak vergi sorunlarına ve ipotek karşılığı gayrimenkul kredisi veren bankalarına etkisine yönelik de hazırlık yapıyor.
Euro bazlı türev ürünlerin takası, en büyük Brexit belirsizliklerinden biri olarak dikkati çekerken, London Stock Exchange Group’un sahibi olduğu LCH (London Clearing House), günlük 1 trilyon eurodan fazla işlemlerin takasını gerçekleştiriyor.
Öte yandan, Almanya'nın Avrupa ile İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth, AB’nin, Brexit sonrası geçiş döneminin uzatılmasını engellemeyeceğini ancak sürecin uzatılmasının sorunları çözmeyeceğini belirterek, Brexit görüşmelerinde İrlanda ve Kuzey İrlanda arasında sorunlu sınırla ilgili henüz makul bir çözüm olmadığını bildirdi.
Avrupalı liderler, 17-18 Ekim'de Brüksel'de Brexit'i görüşmüştü. Birleşik Krallık ve AB arasındaki Brexit müzakerelerinde en fazla tartışılan başlıklar arasında, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır sorunu bulunuyor.
Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılmasının ardından AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık'ın parçası olan Kuzey İrlanda arasındaki sınır üzerinden yapılacak ticaret ile ilgili görüş ayrılıkları henüz giderilemedi.
AB; Brexit müzakereleri çerçevesinde Kuzey İrlanda'nın, Gümrük Birliği içerisinde kalmasını ve ürünlerde AB mevzuatlarının geçerli olmasını talep ediyor.
Kuzey İrlanda ve İrlanda arasında bir iç sınır uygulanmasının kabul edilmeyeceğini belirten AB yetkilileri, Kuzey İrlanda'nın tarım, çevre, gümrük, rekabet ve elektrik piyasaları gibi konularda AB kurallarına uymaya devam etmesi gerektiğini ve yasal uzlaşmazlıkların Avrupa Adalet Divanı'nın görev alanına girmesini savunuyor.
Birleşik Krallık, Kuzey İrlanda konusunda aldığı tutumla AB’nin Birleşik Krallık'ın toprak bütünlüğünden vazgeçmesini beklediğini öne sürüyor.
Brüksel, Birleşik Krallık'ın AB'den çıkışına onay verirken, Birleşik Krallık'ın bir parçası olan Kuzey İrlanda'yı Gümrük Birliği dahil AB mevzuatına tabi tutmak istemesi ise tartışmanın ana nedenini oluşturuyor.
ZAMAN DARALIYOR
Almanya Başbakanı Angela Merkel, dün AB Liderler Zirvesi öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık ile AB arasında hala Brexit anlaşması sağlanabileceğini, ümitlerin tükenmediğini ancak ülkesinin anlaşmasız Brexit'e yönelik hazırlıklar yaptığını söyledi.
Merkel, "Birleşik Krallık ile ilişkilerimizi korumak istiyoruz. Brexit anlaşması tamamlansaydı bu bizi mutlu edecekti ancak anlaşmanın yüzde 90'ı hazır. Şimdi ise sorunlara çözüm üretilmesi gerekiyor. Her iki taraf için bu en doğru çözüm." ifadelerini kullanmıştı.
Görüşmelerde Birleşik Krallık ile yapılacak çıkış anlaşmasında özellikle Kuzey İrlanda ile İrlanda arasındaki sorunla ilgili çözüm bulunamadığını ifade eden Merkel, "Zaman daralıyor, bunu biliyoruz. Yine de hala çözüm bulunamadı." şeklinde konuşmuştu.
ALMAN ŞİRKETLERİNİ ETKİLEYECEK
AB'nin en büyük ekonomik gücü Almanya, Birleşik Krallık’ın herhangi bir anlaşmaya varmadan AB’den ayrılmasının Alman şirketlerinin operasyonlarında ciddi bozulmaya yol açabileceği endişesi taşıyor.
Birleşik Krallık, Haziran 2016'da yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
13-14 Aralık'ta yapılacak AB Liderler Zirvesi'nde ise Birleşik Krallık ile AB’nin Brexit anlaşmasına imza atması bekleniyor. İmzalanacak anlaşmanın, ocak ayında Birleşik Krallık parlamentosunun onayına sunulması ve ardından da 27 AB üyesi ülkenin en az 20’sinin onayını alması gerekiyor.
Sürecin beklendiği gibi ilerlemesi halinde Birleşik Krallık, 29 Mart 2019’da yerel saatle 23.00’de AB’den resmen ayrılmış olacak. Birleşik Krallık ile AB arasında 21 ay sürecek bir "geçiş dönemi" başlayacak. Bu dönemde Birleşik Krallık'ın Gümrük Birliği ve Tek Pazar üyeliği ile serbest dolaşım gibi AB üyeliğine özgü ayrıcalıkları devam edecek ancak birlik içindeki oy hakkı yitirilmiş olacak.
Brexit’i takip eden geçiş döneminin 31 Aralık 2020’de sona ermesi öngörülüyor. Birleşik Krallık'ın amacı, bu tarihten önce AB ile bir serbest ticaret anlaşmasına imza atabilmek olarak gösteriliyor.