Cumhuriyetin 100. yılında dev ekonomi, dijital dönüşüm, bilimsel atılım, sosyal devlet ve lider ülke olma anlayışıyla oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'nin, yeni bir atılım dönemine girmesinin hedeflendiğini ifade eden Duman, şöyle devam etti: "Bu çerçevede, bildiğiniz gibi bakanlık sayısı azaltılarak icrada hız ve verimlilik hedeflenmiş oldu.
Yine yatırım ortamının iyileştirilmesi, ihracat vurgusu, dijital dönüşüm ve insan kaynağı odağı öne çıkan hususlardı. 2023'e ilerlerken sürdürülebilir, temel makroekonomik göstergeler arasında sağlıklı bir dengeyi gözeten ve rekabet gücü yüksek bir ekonomik sistem için tüm paydaşlarla istişare ederek uzun vadeli planlama yapmaya ve kararlı adımlar atmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. YEP vizyonunda da bunları fazlasıyla görüyoruz."
FİNANSMAN ÇEŞİTLENMELİ
Adem Duman, yapısal dönüşüm önerilerini şu başlıklarda topladı: "Her şeyden önce, ithalata ve cari açığa dayalı ve büyümenin kredilerle finanse edildiği bir ekonomik büyüme modelini değiştirmek zorundayız. Ekonomi yönetimimiz de katma değerli, ihracat odaklı, ülkemizin kendi kendine yeter hale gelmesini hedefleyen önlemleri alıyor ve savunma sanayii, makine sanayii, turizm ve enerji gibi alanlarda bu politikaların başarılı örneklerini görüyoruz.
Büyümenin finansmanında şirketlerimize hem banka dışı finansman imkânları hem de sermaye piyasası araçlarını daha etkin sunmamız ve bu piyasaların önünü açacak reformları gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ayrıca emeklilik fonlarının ekonomik büyümeye daha aktif katkı yapmasını sağlamamız gerekiyor. İşgücü piyasası ve sosyal güvenlik sisteminde olabildiğince esneklik ve daha yalın bir sosyal güvenlik/kıdem tazminatı/işsizlik sigortası sistemini hedefleyen düzenlemelerin önemli olduğunu düşünüyorum.
Bireysel emeklilik sistemini mutlaka büyüterek gelişmiş ülke standartlarına yaklaştırmamız gerekiyor. Vergi sisteminde adaleti artırmak adına kayıt dışı ekonominin küçültülmesi ve verginin tabana daha fazla yayılması ve direkt-dolaylı vergiler arasında dengenin iyileştirildiği bir sistem hedeflenebilir. Enerji alanında ise Türkiye, kaynakların çeşitlendirilmesi ve kendi kendine yeterlilik hedefleri çerçevesinde önlemler almaya devam ediyor."
AKTİF BÜYÜKLÜĞÜ 154 MİLYAR OLDU
Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerini çatısı altında toplayan FKB olarak, güçlü ve derinliği olan bir finansal sistemin oluşması için çalıştıklarını belirten Duman, ayrıca, kredi yükünün banka dışı kurumlarca paylaşılması açısından da banka dışı finans kesiminin önemli bir rol oynadığını kaydetti. Duman, şöyle devam etti: "2018'in ilk 6 aylık döneminde başarılı bir performans sergilediğimizi söyleyebiliriz.
Türkiye'de ağırlığı KOBİ olan 180 bin şirket ve 4.7 milyon bireye finansman çözümleri sunuyoruz ve Haziran 2018 itibarıyla aktif büyüklüğümüz 154 milyar TL'ye ulaştı. Birlik olarak kurulduğumuz ilk günden bu yana, ülkemizdeki bankacılık dışı finans kesiminin ekonomideki yüzde 11 civarında olan ve gelişmiş ülkelerin çok gerisinde bulunan payının artırılması, finansman kaynaklarının çeşitlenmesi ve işletmelerimizin ve bireylerin bu kaynaklara hızlı ve kolay ulaşımı için çalışmaya devam ediyoruz. KOBİ'lerin, ihracatçıların, tüketicilerin yanında olmaya; üretime, ihracata, istihdama ve bireysel refahın artırılmasına katkı yapmaya devam edeceğiz."