Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılımıyla 3 Nisan 2018'de temeli atılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye'nin en büyük yatırımları arasında bulunuyor.
Türkiye ve Rusya arasında 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşmaya göre, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu Rosatom tarafından inşa edilecek Akkuyu NGS, her biri bin 200 megavatlık 4 reaktörden oluşacak.
Ülkenin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılayabilecek
Santral, tam kapasite devreye girdiğinde, yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretimiyle ülkenin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılayabilecek.
İnşaat lisansı geçen yıl alınan ilk reaktörde 2023'te elektrik üretimine başlanması hedefleniyor. Kalan üç ünitenin ise birer yıl arayla işletmeye girmesi planlanıyor.
Akkuyu Nükleer AŞ tarafından ikinci reaktör için sınırlı çalışma izni Kasım 2018'de alındı. İnşaat lisansının da bu yıl içinde alınması bekleniyor.
Öte yandan şirket, üçüncü reaktörün inşaat lisansı için Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna başvurmaya hazırlanıyor.
Şu an 783 kişinin çalıştığı Akkuyu NGS sahasında, inşaatın en yoğun olduğu dönemde 9 bin kişiye istihdam sağlanması öngörülüyor. Santralin 60 yıllık işletme döneminde ise yaklaşık 3 bin 500 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.
Akkuyu NGS'de sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan, 7 gün 24 saat kesintisiz elektrik üretilebilecek.
"Türkiye nükleer enerjide ileri bir noktada"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul Teknik Üniversitesi'nden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. A. Beril Tuğrul, projeye katkıda sağlayacak yerli firmaların belirlenmesi ve nükleer enerji alanında uzman kadro yetiştirilmesi konusunda önemli adımlar atıldığını belirtti.
Tuğrul, Türkiye'nin nükleer enerji serüveninin 1950'li yıllarda kurduğu Atom Enerjisi Komisyonu ile başladığını ifade ederek, "Akkuyu NGS ile hayli yol alındı. Türkiye, nükleer enerji konusunda geçmişte hiçbir zaman olmadığı kadar ileri bir noktaya gelmiş bulunmaktadır. Nitekim, uluslararası değerlendirmeler bağlamında Türkiye artık nükleer enerjiye girmekte olan ülkeler arasında gösterilmektedir." dedi.
Akkuyu NGS'nin devreye alınmasından sonra diğer nükleer güç santrallerin de birer birer hayata geçirilmesinin hedeflendiğine işaret eden Tuğrul, "Akkuyu NGS'yle başlayan süreç, her şeyden önce Türkiye'nin hızla artan elektrik talebini karşılamaya katkı verecektir. Mevsimsel zaman farklılıklarından etkilenmeden elektrik üretimi yapabilen nükleer santrallerin Türkiye'nin enerji üretimine pozitif yönde etkisi olacaktır. Bu durum da ekonomiye olumlu etki olarak yansıyacaktır." ifadelerini kullandı.
Tuğrul, Akkuyu NGS'nin, nükleerde yetişmiş eleman ihtiyacını artıracağını, üniversitelerde yeni bölümlerin açılmasına ve araştırmaların desteklenmesine imkan sağlayacağını belirterek, "Beklenen tüm bu gelişmeler, Türkiye'de bilgi birikimine olanak sağlayacak ve nükleer teknolojide aşama kaydedilmesini mümkün kılacak. Ayrıca, nanoteknoloji, uzay teknolojisi ve hidrojen teknolojisi gibi ileri teknolojilerin gelişimine katkı sağlayacak." dedi.