Kısa adı EUROCONTROL olan (European Organisation for the Safety of Aır Navigation) Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Örgütü tarafından hazırlanan 2008 yılı yaz dönemi analiz sonuçlarına göre; Avrupa’da gerçekleştirilen uçuşlar geçen yıla oranla yüzde 2.1 artarken İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki uçuşlar yüzde 5 artmış.
Atatürk Havalimanın'nın ülkemizin olduğu kadar Avrupa'nın da en önemli havalimanlarından biri olduğu kesin bir gerçek. Açıklanan bu rakkamlar da bu gerçeği ortaya koyuyor. 2008 yılının Nisan-Eylül döneminde Avrupa’nın en yoğun kalkış gerçekleştirilen havaalanı sıralamasında İstanbul Atatürk Havalimanı 12. sırada yer alırken, yaz döneminde 68 bin 882 kalkış gerçekleştirilen İstanbul’un hava trafiği 2007 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında bu yüzde 5'lik artış ortaya çıkıyor.
Madrid, Barselona, Münih, Londra, Berlin, Zürih gibi Avrupa’nın trafiği yoğun havaalanlarında uçak trafiğinde azalma yaşanırken, İstanbul Atatürk Havalimanı yüzde 5 artış ile Roma, Stokholm ve Viyana Havaalanlarından sonra uçak trafiği en çok artan 4'üncü havalimanı olmuş. Bu arada belirtmek gerekir ki, 146 bin 918 uçuş ile en yoğun havaalanı olan Paris Charles De Gaulle Havaalanı'nda ise geçen yıla oranla sadece yüzde 2 artış yaşanmış...
Yaşanan global krize rağmen İstanbul'un bu başarıyı göstermesinin çok çeşitli nedenleri vardır. Atatürk Havalimanı'nın uluslararası uçuşlarda tercih edilen bir geçiş noktası olmasında başta Ulaştırma Bakanlığı'nın ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ve Devlet Hava Meydanları İşletmesin'nin (DHMİ) aldığı akılcı ve kolaylaştırıcı önemlerin büyük etkisi vardır. Özellikle SHGM Genel Müdürlüğü'nün İstanbul'a özel bir önem vermesi, Atatürk Havalimanı konusundaki kararların bizzat Genel Müdür Dr. Ali ARIDURU tarafından titizlikle incelenmesi ve kontrol edilmesi böyle bir sonucu doğurmuştur.
Dünya krizle boğuşurken Türk sivil havacılığının böyle bir sıkıntıdan etkilenmemesinin altında alınan bu pragmatik ve akılcı önlemler yatmaktadır. Türk sivil havacılığının portresine baktığımzda İstanbul AHL'nin çok önemli bir yer ve tuttuğunu görmekteyiz. Burada yapılan çalışmalar semeresini vermiş, gerileme değil ilerleme olmuş ve bu da rakkamlara yansımıştır. Tabii burada havalimanını işleten TAV Havalimanları Holding'in de hakkın teslim etmek gerek. Başta TAV CEO'su Dr. Mustafa Sani ŞENER ve TAV AHL Genel Müdürü Kemal ÜNLÜ'nün ve başarılı ekibinin de adını ve başarıları da zikretmek durumundayız.
EUROCONTROL’un Avrupa Hava Trafiğinin genel durumuyla ilgili ortaya koyduğu analizlere göre; kısa adı ECAC olan (European Civil Aviation Conference) Avrupa Sivil Havacılık Konferansı oluşumuna dahil ülkeler bölgesinde ise iç hat uçuşlarda geçen sene ile kıyaslandığında önemli bir artış yaşanmazken, uluslararası uçuşlarda 3.1 artış görülmüş. Bu arada EUROCONTROL analiz sonuçlarına göre, İstanbul-İzmir hattı 4 bin 892 uçuş ile Avrupa’da uçuş trafiği en yoğun hat sıralamasında 4'üncü sıraya yükselmiş. Bir kıyaslama yapmak için belirtmek gerekir ki, Barselona-Madrid hattı 9 bin 282 uçuş ile birinci olurken İstanbul-Antalya hattı ise 4 bin 083 uçuş ile ancak 13'üncü sırada yeralabilmiş.
Uçuşlarda maliyet ve zaman kaybına neden olan gecikmelerde ise; tüm gecikme nedenleri dahil uçuş başına ortalama gecikmenin kalkışta yüzde 3,8 azalarak 12,8 dakikaya, varışta ise yüzde 3 azalarak 12,4 dakika düştüğü belirlenmiş. Gecikmelere en çok yüzde 87 artış ile hava trafik kontrol teçhizatı ve yüzde 43 artış ile hava trafik kontrol istihdamının neden olduğu, hava durumundan kaynaklanan gecikmelerin ise yüzde 3 azaldığı saptanmış.
Üzülerek belirtmek gerekiyor ki, İstanbul AHL'yı dünyanın en modern havalimanlarından biri yapacak olan ve Nisan ayında yapımına başlanan SMART Projesi'nin uygulamaya konulması nedeniyle Türkiye'de gecikmeler yaşanmasına neden oldu. Örneğin, Paris-İstanbul hattı, 24,2 dakika ile gecikmelerden en fazla etkilenen 7'inci parkur olmuş. Fakat inanıyorum ki proje hızlı bir şekilde sürdürülür ve kısa zamanda bitirilirse bu tür gecikmeler en aza inecek, AHL yolcu trafiğinde daha üst sıralara yerleşecektir.
