Abdi İbrahim, 11 Mayıs’ta, 400 milyon lira yatırımla hayata geçirdiği Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio’nun açılışını yaparken, 600 milyon lira yatırım bedelli Steril Enjektabl ve Onkoloji Üretim Tesisleri’nin de temellerini atacak.
Abdi İbrahim, 400 milyon lira yatırımla hayata geçirdiği biyoteknolojik ilaç üretimi tesisi AbdiBio’yu 11 Mayıs’ta hizmete açacak. Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi olma özelliğini taşıyan ve Esenyurt'ta 13 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu olan AbdiBio, yılda 11 milyon flakon, 9 milyon şırınga, 22 milyon kartuş ve 1 milyon liyofilize üretim kapasitesiyle çalışacak.
Abdi İbrahim aynı gün, yatırım bedeli toplamda 600 milyon lirayı bulan iki yeni tesisin de temellerini atacak. 2020 yılında üretime geçmesi planlanan Steril Enjektabl Üretim Tesisi, alanında Türkiye’nin en büyüğü olacak. Temeli atılacak Onkoloji Üretim Tesisi de sektördeki önemli bir ihtiyacı karşılayacak.
“AbdiBio, Türk ilaç sektörünün rekabetçi gücünü artıracak”
Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, toplam 1 milyar lirayı bulan yatırımlara ilişkin düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin en köklü sanayi kuruluşlarından biri olarak ilaç sektörüne ve Türkiye ekonomisine değer katan yatırımlarını sürdürdüklerini söyledi.
AbdiBio’nun açılışıyla birlikte iki yeni yatırım olan Steril Enjektabl ve Onkoloji Üretim Tesisleri’nin temelini atacak olmaktan gurur duyduklarını ifade eden Barut, “Abdi İbrahim olarak, cesur atılımlarımızla, ülkemize olan sorumluluğumuzla ve işimize olan tutkumuzla ilaç sektörüne yön veren, çıtayı daima yukarıya taşıyan bir şirket olduk. Temellerinde harcımızın olduğu Türk ilaç sektörünün potansiyeline, ülkemizin gücüne ve geleceğine inanarak yatırımlarımızı sürekli olarak artırdık, artırmaya da devam ediyoruz. AbdiBio da bu inancımızı ortaya koyan büyük bir eserdir.” diye konuştu.
Dünyada ve Türkiye’de ilaç sektöründe yaşanan büyük değişim ve dönüşümün odağında biyoteknolojinin olduğunu vurgulayan Barut, hastalıklara karşı yeni ilaçların geliştirilmesinde biyoteknolojik yöntemlerin giderek daha etkili hale geldiğini vurguladı.
Barut, AbdiBio’nun, Abdi İbrahim’in ilaç sektöründe yaşanan bu dönüşümle ilgili vizyonunu yansıttığını ifade ederek, “Bu vizyon, sadece şirketimizin değil, Türk ilaç sektörünün rekabetçi gücünü de artıracak, sektörümüzün bütününe değer katacaktır.” dedi.
“Molekül keşfinde öncü olmak istiyoruz”
Nezih Barut, IQVIA verilerine göre dünyada değer bazında en yüksek 10 ilaçtan 6’sının, Türkiye’de ise 9’unun biyoteknolojik olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Biyoteknolojik ilaçların dünyada pazar payı yüzde 27, Türkiye’de ise yüzde 22. Önümüzdeki yıllarda dünyada biyoteknolojik ilaç pazarının diğer ürünlerin üzerinde büyüyeceği tahmin ediliyor. Böyle bir ortamda, Türkiye’nin lider ilaç şirketi olarak biyoteknoloji alanında da öncü olmak istedik. Abdi İbrahim'in biyoteknoloji alanında azmini, hedeflerini ortaya koyan son teknolojiye sahip AbdiBio, 400 milyon lira yatırımla Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi olma özelliğini taşıyor. Bu tesiste dünya standartlarında üretim yapacağız. Hücre bankasından başlayarak nihai ürüne kadar olan tüm üretim süreçlerini bu tesisimizde gerçekleştireceğiz.
Kanser, diyabet, romatizma, merkezi sinir sistemi, göz ve kan hastalıkları tedavisinde kullanılacak biyoteknolojik ürünleri burada üreteceğiz. Bu ilaçları Türkiye’de kullanıma sunmanın yanı sıra yurt dışına da ihraç edeceğiz. Ayrıca, farklı firmaların üretim ihtiyaçlarına da bu tesis aracılığıyla yanıt vereceğiz. Bütün bu faaliyetlerimiz biyoteknolojik ürün ithalatının azalmasında ve ihracatın artmasında rol oynayarak ekonomimizin en temel gündemlerinden biri olan cari açığa da ilaç olacak. AbdiBio yatırımımızla alacağımız sonuçlar, hükümetimizin başlattığı ve bizim de şirket olarak büyük destek verdiğimiz 'ilaçta yerelleşme' hamlesine önemli bir katkı sağlayacak.”
Barut, biyoteknoloji alanında yetişmiş insan gücünün az olduğunu, AbdiBio’nun çok titiz bir uzmanlık gerektiren bu alanda nitelikli istihdama fayda sağlayacağını, yeni tesiste 2 yıl içinde 250 uzmanın çalışacağını bildirdi.
Yurt içindeki insan kaynağını etkin olarak sürece dahil ederken bir yandan yeni uzmanlar yetiştireceklerini, bir yandan da yurt dışından gelen uzmanların katkısıyla bir know how merkezi olacaklarını belirten Barut, “Türkiye’nin ilaçta büyük sıçrama yapması molekül bulmasına bağlı. Abdi İbrahim olarak, bu tesisi hayata geçirdikten sonra şimdi üzerinde duracağımız hedef, molekül keşfidir. Bu alanda da öncü olmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Yurt dışı yatırımlarımızla birlikte toplam yatırımımız 3 milyar liraya ulaştı”
Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Barut, Abdi İbrahim’in, Türk ilaç sektörünün Ar-Ge harcamalarındaki payının yüzde 16 seviyesinde olduğunu, bu payla Ar-Ge’ye en fazla kaynak ayıran şirket konumunda bulunduklarını aktararak, “Umuyorum ki bu ve benzeri yatırımlar, Ar-Ge’ye çok daha fazla kaynak ayırmamızı sağlayacak ekonomik büyüklüklere erişmemize vesile olsun. Biz Abdi İbrahim olarak, büyük düşünüp büyük hedeflere koşma alışkanlığına sahibiz. 2020 vizyonumuzu dünyanın en büyük 100 ilaç şirketi arasında yer almak olarak belirledik. Bunun için yatırımlarımıza kesintisiz devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
AbdiBio’nun açılışıyla birlikte Türkiye’deki en büyük Steril Enjektabl ve Onkoloji Üretim Tesisleri’nin de temellerinin atılacağını bildiren Barut, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplamda 600 milyon lira yatırımla hayata geçecek olan yeni tesislerimizde 2020 yılında üretime başlayacağız. Üretim kompleksimizde yer alan oftalmoloji alanımızla ilgili yatırım sürecimiz tamamlanmak üzere. 240 milyon lira tutarla hayata geçecek bu yatırım sayesinde halen çoğu ithal olan oftalmolojik ürünler artık Türkiye’de üretilir hale gelecek. Aynı şekilde 18 milyon liralık yatırım bedeline sahip Hormon Üretim Alanımız da bu yıl içinde faaliyete geçecek. Esenyurt üretim kompleksimizin toplam yatırım tutarı 2,5 milyar lira. Yurt dışı yatırımlarımız ile birlikte bu rakam 3 milyar liraya ulaştı.”
“Sektörün en çok istihdam sağlayan şirketiyiz”
Nezih Barut, yüzde 100 yerli sermayeli bir şirket olarak 16 yıldır hem ciro hem kutu bazında lider olduklarını, Türkiye dışında Kazakistan ve Cezayir’de bölgenin en modern tesislerini kurduklarını ve üretime başladıklarını anlattı.
12 ülkede kendi yapılanmalarıyla faaliyet gösterdiklerini, ürünlerini Avrupa Birliği ülkelerinden Kanada’ya, Kuzey Afrika’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada toplam 50 ülkeye ihraç ettiklerini anlatan Barut, 2018 yılında ihracat ve yurt dışı gelirlerde yüzde 32 büyüme hedeflediklerini kaydetti.
Barut, “Ülkemizin karşı karşıya kaldığı her türlü tehditte üretim ve istihdam gücümüzle mücadeleye destek veriyoruz. Sadece 15 Temmuz hain darbe girişiminden bu yana yeni istihdam sağladığımız kişi sayısı bin 175’e ulaştı. Abdi İbrahim’in yurt dışı pazarlar dahil şu an 4 bin çalışanı bulunuyor. 2018 yılı sonuna kadar bu sayıyı 4 bin 500’e çıkararak, Türk ilaç sektörünün en çok istihdam sağlayan şirketi olma unvanımızı koruyacağız. Sektörümüzün gelişimine hizmet etmek, en önemlisi de doğup büyüdüğümüz topraklara olan borcumuzu ödemek en büyük arzumuz. Biz şirket olarak değerimizi, memleketimize olan katkımızla ölçeriz. Bu inançla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daha fazla yatırım yaparak, daha fazla üreterek, daha fazla ihracat gerçekleştirerek ve daha çok istihdam sağlayarak hem şirketimize hem de ülkemiz ekonomisine değer katmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“Yerelleşme hamlesinin destekçisiyiz”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Barut, Türkiye’de enjektabl ürünlerde ciddi açık olduğunu ifade ederek, “Biz bu açığı kapatmaya çalışacağız. Bir de ABD bizim için çok önemli. ABD enjektabl ürünlerin satıldığı bir pazar. Oraya da ihracat yapmak istiyoruz.” dedi.
Türkiye’nin yılda 5 milyar dolar düzeyinde biyoteknolojik ilaç ithal ettiğini bildiren Barut, burada üreterek cari açığın azalmasına katkı sağlayacakları bu ilaçları ayrıca ihraç da edeceklerini söyledi. Barut, Abdi İbrahim olarak geçen yıl 34 milyon lira seviyesinde gerçekleşen Ar-Ge harcamalarının bu yıl 88 milyon liraya çıkacağını bildirdi.
“İlaç sektöründe yerli üretimle ilgili bir fon kurulması” planına ilişkin bir soru üzerine Barut, “Biz Abdi İbrahim olarak bu yıl 400 milyon lira, gelecek yıl 650 milyon lira yatırım yapacağız. Geçen yıl da 243 milyon lira yatırım yaptık. Dolayısıyla bizim bu fona iştirak etme imkanımızın olmadığını söyledik. Ama bizim de adımız geçti. Ama biz Abdi İbrahim olarak o fonun içinde olamayacağız. İnşallah diğer firmalar girer ve bu hayal gerçekleşir.” şeklinde konuştu.
İlaç sanayisinde 16 yıldır lider firma olduklarını kaydeden Barut, “Pazar payımız kutu bazında yüzde 8,47, Türk lirası bazında yüzde 6,42. Türkiye’de satılan 12 ilaçtan biri Abdi İbrahim’in ilacı.” dedi.
Üretim kapasitelerinin 535 milyon kutu olduğunu aktaran Barut, “Bu yıl 285 milyon kutu ilaç üreteceğiz. Hükümet, yerelleşmeyle ilgili çok önemli bir karar aldı. Bu bizim için büyük bir imkan... Kapasitemizi yerel üretimle dolduracağız. Biz sektör ve Abdi İbrahim olarak, yerelleşme hamlesinin destekçisiyiz. Ayrıca, yurt dışı için de üretim yapacağız.” diye konuştu.
"Döviz kurundaki yükseliş nedeniyle SGK iskontoları azaltabilir"
Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Barut, geçen yıl ürettikleri 230 milyon kutunun 68 milyonunu başka firmalar için ürettiklerini, yaptıkları anlaşmalarla bu rakamın bu yıl 90 milyona, ileriki dönemde ise 150 milyona çıkacağını söyledi.
Bütün yatırımları tamamlandıktan sonra kapasitelerinin 735 milyon kutuya çıkacağını bildiren Barut, Türkiye ilaç pazarında satılan 2,2 milyar kutunun yüzde 33’ünü yapacak kapasiteye ulaşacaklarını kaydetti.
Barut, 2017’de 553 milyon dolar ciro elde ettiklerini, ihracatta bu yıl 100 milyon dolara, 2 yıl sonra ise 200-250 milyon dolara ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti.
2020 yılında dünyanın en büyük 100 ilaç firmasının içinde olmayı hedeflediklerini aktaran Barut, “2007’de biz dünyanın en büyük 100 ilaç firması arasında 96’ncı sıradaydık, 835 milyon dolar ciromuz vardı. Türk lirasının döviz cinsindeki değer kaybı ve ilaç fiyatlarının düşürülmesi neticesinde ciromuz geçen yıl 553 milyon dolar oldu. Ama umutluyuz.” diye konuştu.
Barut, döviz kurundaki yükselişin, Türkiye’de ilaç fiyatlarının belirlenmesinde uygulanan sabit kuru nasıl etkileyeceğine ilişkin soruya ise, “Şu anda bizim kullandığımız kur 2,68. Dolayısıyla 2,68’den devam ediyoruz. Bundan sonra özellikle bu ithal ilaçlarda sıkıntı olabilir. Devletin bir çözüm bulması gerekebilir. İlaç bulunamazsa, sıkıntılar başlarsa, o zaman ilaç fiyatlarında belki bir artış olur veya sosyal sigortaların iskontosunda bir düşme olur. İlaç fiyatlarında artış yapacaklarını sanmıyorum. Çünkü ilaç fiyatlarında artış yaparlarsa bunun enflasyon artışına direkt etkisi olur. O yüzden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) iskontoları azaltabilir.” şeklinde yanıt verdi.