ABD Terörizmin Finansmanıyla Mücadeleden Sorumlu Hazine Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea, ülkesinin İran'a uygulayacağı yaptırımlar kapsamında bu ülke ile iş yapan Türk şirketlerinin bu ticareti sona erdirmelerini umduklarını, devam etmeleri halinde ise ticari risklerle karşılaşacaklarını belirtti.
Geçen hafta Ankara'ya gelen ABD heyeti, İran'a uygulanacak yaptırımlar konusunda perşembe günü iş dünyasından temsilcilerle, cuma günü ise Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile bir araya gelmişti. Billingslea da söz konusu heyette bulunuyordu.
Billingslea, yaptırımlarla ilgili olarak Türkiye'ye istisna ya da muafiyetler sunmak için gelmediklerini de açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı'nın heyetle yapılan görüşmeye ilişkin açıklamasında, İran'ın gerek ekonomik ve ticari ilişkiler, gerekse enerji ithalatı bakımından önemli bir komşu olduğuna dikkat çekilerek, "Bu nedenle ABD'nin bu alanda uygulayacağı yaptırımlar yakından izlenmeye devam edilecektir" denilmişti.
Billingslea, cuma günü Türkiye temaslarına ilişkin Ankara'da bir basın brifingi düzenledi ve bu brifingin metni ve Türkçe çevirisi bugün ABD'nin Ankara büyükelçiliğinin internet sitesinde yayımlandı.
"Ziyaretimizin önemli bir özelliği de dünyanın en büyük terörizm destekçisi olan İran'ı tartışmaktır" diyen Billingslea, "Açıkçası, Türkiye'nin İran’ın komşusu olması nedeniyle, İran’la ticaret konusu ile ilgili meseleler hakkında konuşmamız gereken çok şey var. Fakat bunun Türk ekonomisi üzerinde yaratabileceği etkilere de çok duyarlıyız ve bu nedenle her iki ülkeyi ilgilendiren çok, çok özel konuları tartışıyoruz" dedi.
Ziyaretinin bu konuda Ankara ile yapılacak görüşmelerin ilki olduğunu belirten Billingslea, başka görüşmelerin de yapılacağını, birçok şirketi Washington'a gelerek görüşmelere katılmaları konusunda teşvik ettiklerini belirtti ve "Türk hükümetini Washington’da bir toplantı turu yapmaya teşvik ediyoruz ve biz bu tartışmaların devam etmesini sağlamak için daha sonra tekrar buraya geri geleceğiz" dedi.
"Ticaretin kesildiğine ilişkin kanıt görmek istiyoruz"
İran'a yönelik yaptırımların bir kısmının ağustos ayı başında, bir kısmının ise kasım ayında başlayacağını hatırlatan Billingslea, "Dolayısıyla, petrol meseleleri ve diğer şeyler üzerinde az bir vaktimiz kaldı, fakat tartışmalarımızı yoğunlaştırmamız gerekiyor ve özellikle de Türk şirketleri ve Türk bankalarının takdir etmelerini isteriz ki, şirketlerin işlerini yavaş yavaş kapatmalarına izin vermek için yaptırımların başlamasına tam 180 gün zaman verdik. Bu nedenle, ticaretin kesilmekte olduğuna dair kanıtlar görmek istiyoruz ve bu da bizim daha sonraki kararlarımızı etkileyecek" ifadelerini kullandı.
"İstisna ya da muafiyet sağlamayacağız"
Billingslea Türk şirketlerine yönelik uyarılarını şu sözlerle dile getirdi:
"Türk şirketlerine ne yapacaklarını dikte etmeye çalışmıyoruz. Türk şirketlerini bilgilendirmek istiyoruz, ayrıca hangi alanlarla yaptırımların uygulanacağı konusunda çok açık olmak zorundayız, böylece firmalar bilinçli iş kararları alacaklar. İranlılarla bu saptanmış alanlarda iş yapmaya devam etmek istiyorsanız, bu sizin verebileceğiniz bir iş kararı. Fakat bunu yapmaları halinde, ABD pazarında ya da ABD finans sistemi ile iş yapmayacaklarını da bilmeliler."
Ziyaretlerinin amacının İran ile iş yapan Türk şirketlerine yönelik istisnalar ya da muafiyetler sunmak olup olmadığı da sorulan Billingslea, "Hayır, istisna ya da muafiyet sunduğumuzu var sayamazsınız. Bu doğru olmaz. Ve bunu yapmak için burada değiliz" ifadelerini kullandı.
"Altın alımlarını takip ediyoruz"
Billingslea, temasları sırasında ABD'nin uygulamayı planladığı yaptırımların Türk şirketleri ve Türk ekonomisi üzerindeki potansiyel etkilerini ve farklı tedbirleri Türkiye hükümeti ile incelediklerini ve bu konularda çalışmaya devam etme kararı aldıklarını söyledi.
"Hazine Bakanlığı yaptırımlarının bu kez çok, çok agresif ve çok kapsamlı bir şekilde uygulanacağına inanıyorum" diyen Billingslea, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaptırımlardan kaçınma çabaları ile ilgili olarak, bu çabalarda bulunmamasını kesinlikle destekleriz. Ve İran ile altın ticareti yapmaya çalışma konusunda çok, çok endişe duyarız. Bu, ağustos ayı başında yaptırıma dâhil olacak bir şey. Bugünlerde, Türkiye’de yapılan büyük altın alımlarını takip ediyoruz ve bunun neden olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Ama bunun bir kısmı para birimi sorunları ve diğer şeyler ile ilgili; fakat, birinin İran ile altın yoluyla ticaret yapabileceğinin ve bu şekilde ABD'nin mücadelesinden kaçınabileceğini düşünmesinin çok kötü bir fikir olduğu apaçıktır."
Petrol ticareti söz konusu olduğunda, herhangi bir şirketi, ya da herhangi bir ülkeyi ayırmadıklarını da ifade eden Billingslea, "Yaklaşımımız, her ülkeyi, herkesi kapsayan bir şekilde son derece katıdır. Hindistan, Türkiye... Bu aşamada, petrol ticaretinde esneklik işaret edebilecek bir konumda değiliz, ancak, böyle bir sinyal vermeden önce daha fazla bilgiye ve daha fazla detaya ihtiyacımız var" dedi.