CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Bizleri televizyon başında dinleyen vatandaşlarıma sevgilerimi gönderiyorum. 2018’in son grup toplantısı, yeni yılın barış getirmesini diliyorum. İşsizlik dolayısıyla insanların kendisini yakmadığı bir yıl diliyorum. Biz alın teriyle kazananların yanındayız. Ne saraydan medet umarız ne çevresinden.
Sabahleyin İsmet İnönü’yü 45. ölüm yıl dönümünde andık. Kendisine şükran borçluyuz. Mustafa Kemal’a saldırmak isteyenler İnönü üzerinden yola çıkıyorlar. Ölenin arkasından rahmet okunur. Bu kadar hizmetler yapmış bir kişinin arkasından halen kin ve öfke kusuyorlarsa oturup düşünmemiz lazım.
Sanatın yedi dalında sanatçılar boy gösterirler. Onlar gücün önünce eğilmez. Eğilene sanatçı denmez. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen iki değerli sanatçımız bunların hem tiyatro hem de sinemada kalıcı eserleri var. Demokrasi demek eleştiriye tahammül rejimi demektir. Efendim beni kimse eleştiremez. İyi de sen kimsin. Kim sana Cumhurbaşkanı diyor.
Zorla sana Cumhurbaşkanı diyorlar. O koltuğa meşru şekilde mi geldin? Bir sanatçıyla nasıl konuşulacağının haddini bileceksin. Ki bu toplantıda beni çok eleştiriyorlar ben ağzımı açıp bir şey dedin mi hayır. Kalkmış ders verecekmiş bize. Sanatçı müsveddesi demiş. Müsveddenin ne olacağını öğrenmek için aynaya bak. Kim müsvedde.
Sen ülkeyi yönetmeye razıysan her türlü eleştiriye göğüs gereceksin. Şimdi Türk Tabipler Birliği’nin duruşması var. Bunlar savaş istemiyoruz demişler. Sen misin bunu diyen? Dava açmışlar. Ne var bunda. Savaşı ölümü kim savunur. Sivil toplum örgütlerinin ensesinde boza pişirmek asla doğru değil.
Senin gibi zorbanın seçilmesi için anayasaya değişikliğine evet dedik. Sen bunu bilmiyorsun biz bizim gibi düşünmeyenlerin de konuşmasını isteriz. Bizim demokrasi anlayışımız 81 milyon içindir. Darbeciler için değil.
2019 bütçesi tefecilere hizmet eden bir bütçedir. Çalışanların yüzde 40’ı asgari ücretle geçiniyor. Bu bütçe asgari ücretin altında çalışan 1 milyon 800 bin işçiye bir şey veriyor mu? Hiçbir şey…İnşaat işçileri borç para dileniyor. Çöpten kağıt toplayanlar mevsimlik işçiler nasıl geçiniyorlar. Bunların sözcüsü biziz. Halkı için mücadele eden partilere her zaman saygım var. Ama cebi için çalışanlara dur demek zorundayız.
Çiftçi kardeşim beni iyi dinle. Traktör üretimi yüzde 32 azaldı. Traktör satışları düştü. Hani çiftçiye traktör yetiştiremiyordunuz? Ben ne yetiştiremediğimizi çok iyi biliyorum. Sana efuli, ejder meyvesi yetiştiremiyoruz. Bakan, 8 Aralık 2018’de çiftçi toplantısında söylüyor. Çiftçi çok çok çalışır, az az kazanır. Bunun genel kanunu budur diyor.
Peki Fransız'ı , İngiliz'i, Güney Kore çiftçisi çok çok kazanıyor da bizim çiftçi az az kazanıyor. Neden? Bu genel kanun değil sarayın kanunu. Kime çalışıyor bunlar. Esnafın durumu daha da felaket. Hiçbir şey vermiyor ama vergisini alıyor. Para yok, nasıl ödeyecek? Suriyeli dükkan açar vergi vermez. Sonra der ki bununla rekabet et. Suriyeliye dükkan kapat dediğimiz zaman vay efendim bunu nasıl söylersin. Benim görevim öncelikle kendi esnafımın hakkını korumak. Kilosu 4 bin liralık çay içen esnafın derdini anlar mı bilemez? İşsiz ordusu artıyor. İşsizlik nasıl önlenir kriz nasıl aşılır? Fabrika kuracaksın.
Üretilen ihraç edilecek. İşsiz sokağa bile çıkamıyor. Çocuğun yüzüne bakamıyor. Bu memleketi bu hale 16 yılda bunlar getirdiler. Sen bu kadar İsrail’e, Netanyahu’ya kızıyorsan, damadını niye gönderdin İsrail'e. Neyin pazarlığını yapıyordu. Doların da ötesinde bu işler. Türkiye’nin sömürülmesi üzerine bir tezgah içindeyiz. Al takke ver külah.
Halkı kandırmaya çalışıyorlar. Tahammül edemiyorlar biz konuşunca. Arka arkaya davalar açıyorlar. Kılıçdaroğlu’nu susturabilir miyiz diye. Sen değil senin feriştahın da gelse susturamazsınız. Sizi sömüren bu sömürge düzeninden hala ders çıkarmadınız mı? Şimdi askeri fabrikaları satıyorlar. Niçin bir şey kalmadı kime satacaklar yandaşa satacaklar. Müthiş arazileri var. Satıp saray ve çevresini besleyecekler.
Kişi başına mili geliri 11 bin dolara çıkardık diyor. Karı-koca 3 çocuk. Madem kişi başına milli gelir 11 bin dolar ise 5 kişilik aileye 55 bin dolar gelmesi lazım. Yılda 291 bin lira, ayda 24 bin lira yapıyor. Ayda 24 bin lira almayan ailelere sesleniyorum. Madem 11 bin dolar olarak açıklanıyorsa, 24 bin lira benim bu param kimde, kim yedi. Haramilere hizmet eden bir iktidar var. Nerede bu 11 bin dolar.
AKP’li bir belediye. Bir metre hortumun fiyatı 1 lira 72 kuruş. Bu belediye metresini 78 liradan almış. Saraya göre alıyor. Balık baştan kokar. Bir başka belediye… Plastik top. Piyasa fiyatı 33 kuruş. Bu belediye 60 liradan alıyor. Bunları Sayıştay raporlarından öğreniyoruz. Saklıyorlar bunları.