Türkiye'de yatırım bankacılığı ve varlık yönetimi faaliyetleri gösteren Ünlü & Co'nun Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ünlü, 15 Temmuz'dan sonra hisse senedi piyasasına yaklaşık 300 milyon dolar yatırım geldiğini bildirdi.
Türkiye'deki yatırım ortamını Amerikalı yatırımcılara doğru şekilde anlatmak amacıyla Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansının (TYDTA) düzenlediği "Business Ambassadors (İş Dünyası Elçileri)" adlı organizasyon kapsamında New York'a gelen yatırım uzmanları, Türkiye'nin orta ve uzun vadede yabancı yatırımcılara sunduğu imkanları değerlendirdi.
Mahmut Ünlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'deki çok uluslu firmalar ve yatırımcıları Türkiye'deki yatırım ortamı hakkında bilgilendirmek amacıyla New York'a geldiğini ifade ederek, Türkiye'nin yatırım açısından öne çıkan avantajlarına dikkati çekti.
Türkiye'nin genç nüfusu ve demografisinin önemine işaret eden Ünlü, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye yatırım yapanların önemli kısmı Türkiye'nin demografisine odaklanarak geliyor. Türkiye'de 80 milyonun üzerinde nüfus var ve bunun yüzde 50'si 30 yaşın altında. Eğitimli bir nüfus, gelişmiş bir sanayi tabanı var. Bunlar zaten yatırımın temel sebepleri... Güçlü bankacılık sistemi de her zaman bir artı. 2001'den sonra yapılan reformlarla bankacılık sektörümüzü kuvvetlendirmiş olduk. Dünya genelinde yaşanan krizlere rağmen bankalarımız sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam ediyor. Bütün bunlarla hedeflediğimiz ABD'den Türkiye'ye yapılan ticaret ve yatırımın artırılmasını sağlamak. Bu amaçla buradayız."
"Önemli olan Türkiye'nin orta ve uzun vadede neler sunduğu"
Mahmut Ünlü, Amerikalı yatırımcılara, Türkiye'nin bölgesinde bir merkez olma kapasitesi, endüstrisinin gelmiş olduğu nokta ve Türkiye'de yatırımların gerçekleşmesi için sağlanan imkanlardan bahsettiklerini, Amerikalı yatırımcıların da, Türkiye'nin ekonomik performansıyla ilgili sorular sorduğunu ve diğer yatırımcıların davranışlarıyla ilgili bilgi almak istediğini anlattı.
Ünlü, Amerikalı yatırımcıların ayrıca, Türkiye'de hangi sektörlerin daha çok ilgi gördüğünü, hangi alanlarda teşvikler olduğunu ve Türkiye'de faaliyet gösteren Amerikalı firmaların tecrübelerini öğrenmek istediğini, Türkiye'deki yatırım imkanları ve fırsatlarını daha iyi değerlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Gelişmekte olan ülkelerde zaman zaman güvenlik endişeleri veya jeopolitik riskler oluşabildiğine dikkati çeken Ünlü, "Ancak önemli olan Türkiye'nin orta ve uzun vadede neler sunduğunu değerlendirebilmek. Türkiye'nin sunduğu fırsatlar diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha kuvvetli olduğundan dolayı Türkiye, yatırım almaya devam ediyor." dedi.
Amerikalı yatırımcılara Türkiye'ye daha çok yatırım yapmaları çağrısında bulunan Ünlü, Türkiye'ye direkt gelen yabancı sermaye yatırımlarına bakıldığında ABD'li firmaların payının yüzde 5 ila 10 seviyesinde bulunduğunu ancak Avrupa ülkelerinden gelen yatırımların payının yüzde 50-60 seviyesinde olduğunu bildirdi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili değerlendirmelerine ilişkin de Ünlü, şu görüşleri dile getirdi:
"Reyting kuruluşlarının aldıkları kararlar ve kurların değişimi hangi ülkede olursa olsun yatırımcıların bakış açılarını etkileyebiliyor. Ancak önemli olan uzun vadeli bakış açısı. Gelişmekte olan ülkeler, zaten orta ve uzun vadede diğer ülkelere göre daha önemli fırsatlar ve büyüme olanakları sundukları için yatırım çekiyor. Türkiye'ye yatırım kararı veren firmaların çoğu da yatırım yapmaya devam ediyor. Reyting konusu, yatırımın gelmesinden daha çok maliyetleri etkileyen bir konu. Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesinin ardından da Türkiye'ye yatırımlar devam etti. 15 Temmuz'dan sonra portföy akımlarına bakarsanız, hisse senedi piyasasına yaklaşık 300 milyon dolar yatırım geldi."
"Moody's'in algısını değiştirmeye çalıştık"
Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Ege Yazgan da, Moody's ile de bir görüşme yapıldığını ifade ederek, "Bu görüşmede, Türkiye'deki uzun dönemli yatırım perspektiflerini iş aleminden insanlarla birlikte açıklamaya çalıştık. Bu (Moody's'in) algıyı değiştirmeye çalıştık. Bu algının aslında ne kadar yanlı bir algı olduğunu, kısa dönemli gelişmelere odaklandığını ve uzun dönemli perspektiften Türkiye'nin yukarıya giden trendini görmezden geldiğini onlara açıklamaya çalıştık." şeklinde konuştu.
Yazgan, uzun vadede bakıldığında Türkiye'nin demografisi ve şehirleşme süreciyle yatırımcıların gözünde öne çıktığını belirterek, yakın zamanda Türkiye'nin uzun dönemli yükseliş trendinin oluşacağının Moody's ve Amerikalı yatırımcılara anlatıldığını bildirdi.
Türkiye'nin uzun dönemde yabancı yatırımlara ne kadar pozitif değer katabileceği ile ilgili Amerikalı yatırımcılara bilgi verildiğini ifade eden Yazgan, şöyle devam etti:
"Türkiye 1990'larda çok kötü durumdaydı ve Türkiye ekonomisinin direnci çok düşüktü. O zamanlar o kadar kötü bir atmosfere rağmen Türkiye'ye girmiş olan yabancı şirketler doğru zamanda giriş yaptıkları için daha sonradan çok iyi kazançlar sağladılar. Şu anda da Türkiye'ye giriş yapabilecek şirketlerin aynı şekilde çok daha iyi bir seviyeden başlangıç yapabileceklerini, bu olumsuz algının da yavaş yavaş geçeceğini açıkladık."
"Türkiye, uzun dönemde bölgesinde endüstriyel bir merkez olacak"
Türk lirasının son dönemde ABD doları karşısında değer kaybetmesine ilişkin de Yazgan, Türkiye'nin uzun dönemde bölgesinde endüstriyel bir merkez olacağını ve bunun yabancı yatırımcılara avantaj sağlayacağını vurguladı. Yazgan, "Bu kur hareketi, Avrupa'da şu anki durgunluğun aşılmasından sonra Türkiye'nin bölgeye ciddi ihracat yapabilme kapasitesini olumlu yönde etkileyecek." dedi.
Ege Yazgan, Türkiye'de kamu maliyesinin çok iyi durumda ve kamu borcunun yüzde 35'lerin altında olduğunu belirterek, Türkiye'de bazı olumsuz gelişmeler olması durumunda bile tüketimde oluşabilecek zayıflamanın kolayca kamu tarafından kompanse edilebileceğini ve Türkiye'nin kısa dönemli ekonomik olumsuzlukları ortadan kaldırabilecek silahlara sahip olduğunu söyledi.