Denizli İhracatçılar Birliği’nin düzenlediği DENİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni Anemon Otel’de yapıldı. Törene Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin yanı sıra Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Denizli Vali Vekili Ekrem Büyükata, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli AK Parti Milletvekilleri Sema Ramazanoğlu, Şahin Tin ve Cahit Özkan, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, oda başkanları, sanayici ve işadamları katıldı. Törende 2015 yılında Denizli İhracatçılar Birliği üzerinden sektörlerinde en fazla ihracat yapan 39 şirketin temsilcilerine ödülleri verildi.
‘KARANLIK BİR ÇAN ÇALDI, GEZİ OLAYLARI BAŞLADI’
Törende konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli’nin 2002 yılında 650 milyon dolar ihracat yaparken 3 milyar dolar ihracata ulaştığını belirterek, ihracatçılara teşekkür etti. Türkiye’nin topyekûn seferberlik sürecini 2012 ve 2013 sürecinde yaşadığını, bu süreçte karanlık bir çanın çalıp Gezi Olayları'nın başladığını söyleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye tam bu aşamayla ilgili en önemli süreci 2012 ve 2013’ün ilk yarısında yakaladı. Faizler yüzde 4.6’ya indi, enflasyon yüzde 6’lara indi, Türkiye finansmanda tam anlamıyla bağımsızlık ilanına girdi, dünyanın en önemli projelerini, altyapı yatırımlarını başlattı, dünyanın en büyük havaalanı, dünyadaki en önemli otoyollar, nükleer santralleri yaparak enerjide bağımsızlığını ilan etmek, finansal bankacılıkta çok daha farklı şekilde yeni enstrümanlar geliştirmek, altyapı dünyanın en uzun köprüleri, hızlı trenleri bir destan artık başladı.
Türkiye dönüşmeye başladı, kimse de artık tutamayacak. 2013 yılında Türkiye’ye gelen yatırım için doğrudan yabancı sermaye miktarı 150 milyar dolara ulaştı. Artık Türkiye üst gelir grubu seviyesine bir ramak kalmıştı. 10 bin, 11 bin 500 dolara geldiğimiz zaman gelişmiş ülkeler üst gelir düzeyi sınıfına girmiş olacaktık. OECD’de ikinci grup ülkeler sınıfına girecektik. Bir anda karanlık bir çan çalındı, Gezi Olayları. Gezi Olayları’nda Türkiye’ye bir çorap örülmeye çalışıldı ve bu ülke Gezi Olayları’na kalkışanlara öyle bir ders verdi ki ne olduklarını anlayamadılar” diye konuştu.
‘BU DÖNEMİN HESABINI AT İZİ İT İZİNE KARIŞMADAN SORACAĞIZ’
Gezi Olayları’nda Taksim Platformu sahiplerinin taleplerini hiç unutmadığını, Kanal İstanbul’un, 3. Köprü’nün durdurulmasının istendiğini, Taksim’le ilgili tek bir laf olmadığını belirten Zeybekci, şunları söyledi:
“O ihanet bitti, 17-25 Aralık ihaneti başladı. Bir savcı mahkemeye 1080 sayfa iddianame, onlarca çuval bilgi ve belgeyle iddianameyi mahkemeye gönderdi. Çocuk hikayesi olsa bir haftada okursun. 15 dakika sonra karar çıktı. Çıkan karar şuydu, Gezi olaylarında dursun denilen projelerde yer alan müteahhitlerin, işadamlarının mal varlıklarının dondurulmasına ve el konulmasına karar verildi. Hikayeyi yazanlar aynı olduğu için hedef aynı. Geldik bu melun saldırıya 15 Temmuz. Bu ülkeye yapılmış, bu milletin 3 bin yıllık tarihi boyunca en büyük ihanet 15 Temmuz ihanetiydi. Bu ihanet detaylarını geçeyim. 241 şehidimiz, 2 bin 195 tane gazimiz, bombalanan Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu ülkenin onurunun ayaklar altına alınmaya çalışılması, bu ihanet yaşandı. Tam bu saatlerde Ankara’nın semalarında ilk ihanet uçakları 9.35’te uçmaya başladığı andı. Meclis’e girdiğimizde doğrudan bizi hedef alarak ateş ettiler. Bir tek milletvekili bile o anda kaçmadı. Kaçmayacağız, bu milletin iradesini postallara terk etmeyeceğiz dedik. 16 Temmuz sabahı insanlık ve demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak olan sivil Türk Demokrasi devrimi yazıldı. 10 yıl sonra 15 Temmuz Türk Demokrasi Devrimi diye yazılacak. Şundan Allah şahit olsun ki, bu ihanetin her bir ferdinden bu milletin hesabı hukuk çerçevesinde bir bir sorulacak. Ama at izini it izine karıştırmadan soracağız. O hainlerin hedef gözetmeksizin yağdırdıkları o ölüm, hukuk olarak adalet olarak aklımızın kenarından bile geçmeyecek. Adaletin adil terazisinde bunların hepsi tek tek ayıklanacak.”
‘İHRACATTAKİ DÜŞÜŞ ÇOK MİNİMAL OLACAK’
Türkiye’nin çevresindeki birçok coğrafyada son iki yılda kriz yaşandığını belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, tüm bu olumsuzluklara rağmen her şeyin süt liman olduğu ülkelerde ihracatın yüzde 12 azalırken, Türkiye’deki ihracat düşüşünün bu yıl çok minimal olacağını belirtti. Zeybekci, “Tüm bunlara rağmen Türkiye ihracatını toparlamaya devam ediyor. Çünkü, Türkiye’nin başında bu ülkenin dertleriyle dertlenen bir Cumhurbaşkanı, takım içinde yer almaktan onur duyan bir Başbakan ve Hükümet var. Allah’ın izniyle bunların her birini toparlayacağız” dedi.
15 BİN İHRACATÇIYA YEŞİL PASAPORT
Ekonomi Bakanı olarak ihracatçıların taleplerini ve verdiği sözleri yerine getirmeye çalıştıklarını belirten Zeybekci, 2017 yılında ihracata verilecek desteğin 4.5 milyar doları bulacağını vurguladı. Sanayiciye, yatırımcıya, ihracatçıya verilecek desteklerin detaylarını da açıklayan Zeybekci, “2017 yılı bütçesiyle ihracata vereceğimiz destek yüzde 1 seviyesine çıktı dolar bazında. Rahmetli Özal ihracat desteklerini başlattığında ihracat primleri önümüzdeki yıldan itibaren yürürlükte olacak. Diğer desteklerle 4.5 milyar doları bulacak bir destek. Taşıma ile ilgili maliyetlerinizi karşılıyoruz. 15 bin ihracatçımıza yeşil pasaport vereceğiz. 1-10 milyon dolara bir, 10-25 milyona iki, 25-50 milyona 3, 50-100 milyona 4, 100 milyon dolar üzerinde 5 yeşil pasaport hakkı o şirkete tahsis edilecek. Dünyada en iddialı ihracat desteklerini önümüzdeki yıllarda vereceğiz, bir önceki yıla göre artırdığınız 1 milyon dolara nakit olarak doğrudan destek vereceğiz, tekrar artırınca yeniden vereceğiz. Pazartesi günü imzaları bitmiş olur. Dünyanın en iddialı yatırım destekleri, Türkiye olarak kendi devlerimizi yaratmak zorundayız. Belirlediğimiz 8 ya da 9 sektörde belirli sektörlerde belirli kapasite kadar bedelsiz arazi gerektiği kadar tahsis edilecek. Uygun görülecek yıl kadar enerji fiyatının fiks edilmesi, kurumlar, gelir, stopaj vergisi sıfırlanacak, uygun görülecek yıl kadar uzman personelin maaşları 20 asgari ücrete kadar destek verilecek. Kaç kişi çalıştırırsa. Çok büyük bir yatırım varsa, büyük krediler bulunması gerekiyorsa faizlerini biz ödeyeceğiz, devlet olarak yüzde 40’ına kadar girip ortak olacak, 10 yıl içinde ya devrolunacak, yada devredilmek kaydıyla. Devlet olarak alım garantisi ya da o firmayı yönlendirmekle sağlık, enerji teknolojilerinde onlar bu desteği alacak. Teşviklerin yanında o firmamız diyecek ki, Adıgüzel Barajı’ndan saniyede 2 bin litre su lazım, o suyu getireceğiz, liman lazımsa liman yapacağız. Bütün bunları kapsayan kanun 9 Eylül’de Cumhurbaşkanımız tarafından onaylandı, kanun yürürlükte, inşallah Bakanlar Kurulu kararı da önümüzdeki hafta çıkacak” diye konuştu.
‘İHANET EDENLER BEDELİNİ ÖDEYECEK, ŞİRKETLERLE İŞİMİZ OLMAYACAK’
Türkiye’nin milli gelirinin 15 bin dolar olduğunda konuşulan dertlerinin yüzde 90’ının, 20 bin dolar olduğunda hepsinin biteceğini söyleyen Zeybekci, bugün dünya haritasını çizenin ekonomi kalemi olduğunu söyledi. FETÖ Operasyonu’nda el konulan şirketleri koruma amacında olduklarını belirten Zeybekci, “İhanet edenler kişi kişi tek tek hukuk önünde cezasını çekecekler bedelini ödeyecekler. İşimiz şirketlerle olmayacak, ayakları üzerinde durur hale getireceğiz. Olumsuzluk yaşanabilir diye geçici süre koruma altında tutmak gibi bir kaygımız var, ondan sonra yoluna devam edeceğiz. Ortakları şuymuş, gözaltına alınmış ayrı iş. Ortaklarıyla olan iş yargının emniyetin işi, yargının işi ama şirketleri biz Türkiye Cumhuriyetinin büyük bilançosunun aktifindeki varlık olarak görüyoruz. O şirketlerin her biri 70 milyonun insanın alın teriyle bu milletin ortak malı olarak ülkemizin envanterinin aktifinde yer alıyor. Bankalarımızla ilgili bu anlamda gerekli şekilde tedbirlerini almaya devam edeceğiz” dedi. Zeybekci, Bakanlık olarak bu firmalara sunulan dahilde işleme izin belgeleri, yatırım teşvikleri ve ihracat belgeleriyle ilgili hiçbir sorun yaratmadıklarını vurguladı.