“%100 Yerli Savunma Sanayii” İçin PENDİK ve TÜLOMSAŞ Motor Fabrikalarının Önemi
Gemi Motoru İmalatında TÜLOMSAŞ Potansiyeli ve Gelişmeler
Eskişehir’de bulunan ve TCDD'ye bağlı bir anonim şirket olan Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş.’nin (TÜLOMSAŞ) motor fabrikasında 2.400HP’ye kadar güç üretebilen TÜLOMSAŞ yapımı motorların, Türk özel sektörünün yük ve yolcu gemilerinde yardımcı makine olarak, İDO'ya ait feribot ve vapurlarda ise ana ve yardımcı makine olarak kullanılmasının kısa vadede teşvik edilebileceği, orta/uzun vadede ise askeri gemiler de dahil muhtelif tip ve tonajdaki gemilerin ana tahrik (sevk) sistemlerinin bu fabrikada üretilmesi için söz konusu fabrikanın imkan ve kabiliyetlerinin (kapasitesinin) yeni yatırımlarla kademeli olarak geliştirilebileceği yönündeki fikirlerimi, ilk olarak 27 Nisan 2009'da kaleme aldığım ve Gemi Mühendisleri Odası (GMO)'nın yayın organı olan Gemi ve Deniz Teknolojisi Dergisi'nin Ekim 2009/182. sayısında da yayımlanan “Gemi Motoru İmalatında TÜLOMSAŞ Potansiyeli” başlıklı makalemle gündeme getirmiştim.
Bugün geldiğimiz noktada ise TÜLOMSAŞ, ürettiği diesel motorların gemi ve deniz araçlarında kullanılması için Türk Loydu’ndan tip onay sertifikası alma sürecinde ilerliyor ve sertifikasyon sürecinin kısa süre sonra tamamlanması öngörülüyor. TÜLOMSAŞ motor fabrikasında % 80-85 yerli katkıyla üretilebilen 1800 ve 2400 HP diesel motorlar, söz konusu tip onay sertifikasyon süreci tamamlandıktan sonra, diesel jeneratör motoru veya yüksek devir elektrik jeneratörleri için yardımcı dizel makine ve veya yüksek devirli dizel makine ihtiyacı duyan gemi ve diğer deniz araçlarında kullanılabilecek.
2400 HP Motorlar “Tip Onay (Type Approval)” Sürecinde
TÜLOMSAŞ Gemi Motoru Üretim Projesi, bizim görüşümüze göre kısa ve orta/uzun vadeli iki aşamadan oluşmaktadır. Kısa vadeli ilk aşamada; TÜLOMSAŞ motor fabrikasında üretilen 1800 ve 2400 HP gücündeki mevcut diesel motorların gemi ve deniz araçlarına adaptasyonu için gerekli çalışmaların ve sertifikasyon işlemlerinin tamamlanmasından ibarettir. Türk Loydu’ndan tip onay sertifikası alınmasıyla projenin 1. aşamasında hedefe büyük ölçüde ulaşılmış olacaktır. Türkiye’de inşa edilen gemilerde Türk Loydu’ nun yanında en çok tercih edilen klas kuruluşu olan Breau Veritas (BV) da ilerleyen dönemlerde sürece dâhil olabilir.
Siparişler Doğrudan TÜLOMSAŞ’a Verilebiliyor
Armatör ve tersaneciler, TÜLOMSAŞ motor fabrikasında üretilen 1800 ve 2400 HP gücündeki mevcut diesel motorların siparişlerini doğrudan Eskişehir’deki TÜLOMSAŞ’a (Pazarlama Dairesi Başkanlığı'na) verilebiliyorlar. Böylece yurt dışından makine ithalatı sürecinde oluşan gecikmeler ve aracılara verilen komisyon vb. ek maliyetler de ortadan kalkmış oluyor.
Armatör “EVET” Derse, TÜLOMSAŞ'a Yeni Üretim Bandı Kurulabilir
Bizim öngördüğümüz TÜLOMSAŞ Gemi Motoru Üretim Projesi’nin orta/uzun vadeli ikinci aşamasında ise, Türkiye’de inşa edilen gemiler için ihtiyaç duyulan özelliklerde, küresel gemi diesel motoru pazarında rüştünü ispatlamış markaların lisansı altında, görece düşük devirli (100-300 rpm) ve yüksek güçlü (10.000+ HP) gemi diesel motoru üretimine yönelik yeni bir üretim bandı, yani “TÜLOMSAŞ Marine Diesel Assembly/Department” kurulmasıdır.
Böylece deniz tipi diesel motorların satış, pazarlama, yedek parça tedarik ve servis imkânları da daha kolay sağlanabilecektir. Söz konusu diesel motorların ve yedek parçalarının, emsalleriyle rekabet edebilecek kalitede üretilmesi ve fiyatlandırması sağlanabilecektir. Uygun bir teşvik mekanizması ile daha avantajlı bir fiyatlandırma da mümkün olabilecektir. Bütün bu konular projenin 2. aşamasına yönelik “fizibilite etüdü” ile netleşebilir. Türk armatör ve tersanecilerini temsil eden Deniz Ticaret Odası (DTO) ve Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR)’nin satın alma gücüyle desteklenmiş talep ve isteklerini ortaya koymaları ise, projenin 2. aşaması için büyük önem taşıyor.
DTO ve GİSBİR’in projeyi desteklemesi bekleniyor.
Yerli Gemi Diesel Motorları IMO/MARPOL EK-6 Standardında ve Ekonomik Olmalı
Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) üye ülkeler denizcilikle ilgili kuralları uygulamakla yükümlü olduğundan, 2016 yılı sonrasında MARPOL EK-6 standartlarında yeni jenerasyon diesel motorların tedariki sırasında Türk gemi inşa sanayinin dışa bağımlılığının ve yüklü miktardaki döviz kaybının daha da artacaktır. Bundan dolayı yerli gemi diesel motoru üretim eksikliği son yıllarda denizcilik sektöründe daha net hissedilmeye başlandı. TÜLOMSAŞ Gemi Motoru Üretim Projesi sayesinde bu eksiklik belli ölçüde giderilebilir.
Çünkü proje sayesinde MARPOL EK-6 ile zorunlu hale gelen IMO standartlarında NOx - SOx emisyon oranına sahip gemi diesel motoru tedarikinde dışa bağımlılıktan kurtulmak mümkün. Yurt dışından makine tedariki sırasında yaşanan gecikmeler nedeniyle gemi teslimlerine yansıyan gecikmeler de ortadan kalkacağından inşa hızı artan tersanelerin küresel rekabet gücü de artabilir. Yerli gemi diesel motoru tercihinden dolayı yerli armatör ve tersaneciler çeşitli teşviklerden yararlanabilirler Daha yakın ve daha ucuza yedek parça ve servis imkânı elde edilebilir.
Proje, bu avantajları nedeniyle Türk gemi inşa sektöründe yerli katkı oranının ve küresel rekabet gücünün yükselmesine, döviz kayıplarının önlenmesine, makro ekonomik açıdan istihdamın artmasına ve cari açığın azaltılmasına da olumlu katkı yapabilecek niteliktedir.
"Sevk Sistemi" Yerli Olursa, Gemi İnşasında Yerli Katkı % 65-70'in Üzerine Çıkabilir
Şuanda Türkiye’de inşa edilen ticari gemilerde yerli katkı % 50 civarında ve gemi sevk sisteminin toplam maliyet içindeki payı % 15-20. Askeri gemilerde ise yerli katkının % 65 civarında olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla, gemi diesel motorunda dışa bağımlılıktan kurtulması halinde Türkiye’nin gemi inşasında yerli katkı oranının % 65-70'in üzerine çıkması mümkün gözüküyor.
"% 100 Yerli Savunma Sanayii" İçin "Yerli Gemi Sevk Sistemi" Şart
Milli Savunma Bakanı Sn. İsmet Yılmaz’ın “savunma sanayi %100 yerli olacak” açıklamasından sonra, denizcilik sektöründe gözler PENDİK ve Eskişehir (TÜLOMSAŞ) motor fabrikalarına çevrildi. Çünkü gemi inşa malzeme maliyeti içinde, gemi ana ve yardımcı makineleri büyük yer tutuyor.
Şimdiki adı İstanbul Tersanesi Komutanlığı olan Pendik Tersanesi, 1999 yılında yaşanan depremde Gölcük Tersanesi’nin hasar gördüğü gerekçesiyle kamulaştırılarak Deniz Kuvvetleri’ne devredilmişti. Pendik Tersanesi bünyesinde 1981 yılında kurulan ve 1998 yılına kadar en büyüğü 14.000 HP olan pek çok gemi diesel motoru üretilen PENDİK-SULZER Motor Fabrikası'nın kapılarına devir işleminden sonra kilit vurulmuştu.
Pendik-Sulzer Motor Fabrikası'nın kapanmasından sonraki süreçte Türkiye'de askeri gemiler de dâhil 700'den fazla gemi inşa edilmesine rağmen, bu gemilerin sevk sistemleri için gerekli olan diesel makinelerin neredeyse tamamı yurt dışından ithal edildi. Gemi makinelerinde tamamen dışa bağımlı hale gelen gemi inşa sanayiinde büyük döviz kayıpları ve dolaylı istihdam kayıpları yaşandı.
"% 100 Yerli Savunma Sanayii" Stratejisi, "Pendik Motor Fabrikası"nın Yeniden Aktif Hale Getirilmesini de Gündeme Getirebilir
Bugün ise % 100 yerli savunma sanayii politikasına uygun olarak hem MİLGEM vb. gibi askeri projelerde Türk savaş gemilerinin sevk sistemi ihtiyacının yerli imkanlarla karşılanmasına, hem de Türkiye'nin 9. Kalkınma Planı’nda öngörülen Türk koster filosunun yüksek yerli katkıyla yenilenmesine ihtiyaç var.
Askeri gemilerde ekseriyetle tercih edilen MTU marka motorların tamir-bakım işlerinin yıllardır TÜLOMSAŞ motor fabrikasında yapılıyor olması, gerekli yatırımlar yapıldıktan sonra üretime geçilmesinde de zorlanılmayacağı şeklinde yorumlanıyor.
Milli Savunma Bakanı Sn. İsmet Yılmaz'ın “savunma sanayi %100 yerli olacak” şeklindeki talimatı, askeri gemilerin yüksek yerli katkıyla inşası için gerekli sevk sistemlerinin (makinelerin) yurt içinde üretilmesini de gerektirdiği için, Türkiye'nin 1981 yılında ilk gemi diesel motorunun üretildiği ve 1998 yılına kadar verimli bir şekilde faaliyet gösteren Pendik-Sulzer Motor Fabrikası ile Pendik Tersanesi'nin, gemi inşa sektörünün yerli makine ihtiyacı ve askeri ihtiyaçlara uygun şekilde re-organizasyonunu ve ayrıca Eskişehir'deki TÜLOMSAŞ Motor Fabrikası'nın askeri ve ticari gemilere yönelik makine üretim kapasitesinin geliştirmesini gündeme getirebilir.
Kaynak: Denizcilik Bankası Eski Genel Müdürü Y. Müh. Ali CAN'ın "Bir Tersane Bir Hayat" isimli kitabından.
Özel Sektörün Yaklaşımı Önemli
Türk armatör ve tersanecilerinin, özellikle 2009 yılında Uzakdoğu tersanelerine verilen 10 milyar dolarlık büyük tonajlı gemi siparişinin iptal sürecinde yaşanan güçlükleri ve MARPOL EK-6 ile gelen yeni nesil diesel makinelerin tedarik sürecinde dışa bağımlılıktan kaynaklanan sıkıntıları da dikkate alarak, 90'lı yıllardakinden farklı bir yaklaşım göstermesi gerekiyor.
Genç Kuşak "Pendik-Sulzer Motor Fabrikası"ndan Habersiz
Çevremizde çoğunluğu genç kuşaktan olan pek çok meslektaşımdan, 2009 yılında gündeme getirdiğimiz ve son zamanlarda daha da gündemde olan Eskişehir-TÜLOMSAŞ gemi motoru üretim projesi fikrimizden dolayı yoğun tebrik mesajları almaktayım.
Fakat konuyla ilgili yaptığımız sohbetlerde, 90’ların sonlarına kadar faaliyette olan “PENDİK-SULZER Motor Fabrikası” ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını hatta ismini bile duymadıklarını, hal böyle olunca da sanki Türkiye’de daha önce hiç yerli gemi dizel motoru üretilmemiş de, ilk defa TÜLOMSAŞ’ta üretilecekmiş gibi heyecanla karışık yanlış bir algı içerisinde olduklarını gözlemlemekteyiz. Bu algı doğru değil çünkü yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi, Pendik-Sulzer Motor Fabrikası'nda 1981-1998 yılları arasında en büyüğü 14.000 beygir olan çok sayıda diesel motor fiilen üretilmiştir ve bu motorlar monte edildikleri gemilerde halen sorunsuz bir şekilde çalışmaktadırlar. TÜLOMSAŞ'ta şu ana kadar üretilebilen en büyük diesel motor ise "Pielstick" lisansı altında 2400 beygir (1500 rpm). Dolayısıyla, her ne kadar TÜLOMSAŞ'ın geliştirilmeye müsait kapasitesinden söz ediyorsak da, Pendik-Sulzer Motor Fabrikası ile mukayese edebilmek için daha kat edilmesi gereken uzun bir yol, yapılacak çok iş var.
FATİH YILMAZ
Gemi İnş. Müh., GMO Üyesi